Boşanma Dava Dilekçesi Örneği


ADANA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI : … …

VEKİLİ : Av. Salih BİROL

DAVALI : … …

DAVA KONUSU : Taraflar arasındaki ortak hayatı eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılması, pek kötü veya onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi talebinden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :
Müvekkil ile davalı arasındaki evlilik birliği, devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede sarsılmış olmakla, işbu davayı ikame etme zarureti tarafımızda hasıl olmuştur. Şöyle ki;

1. Taraflar, 01/12/2017 tarihinde evlilik yapmışlardır. Bu birlikteliklerinden 10 aylık … … adında çocukları bulunmaktadır.

2. Müvekkil, bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmesine rağmen, evlilik sonrası davalının müvekkile karşı olumsuz kişilikleri ortaya çıkmıştır. Kültür farklılığı, mizaç uyumsuzluğu baş göstermiştir. Davalı asabi ve geçimsiz bir kişiliği vardır. En küçük sorunları bile büyütmüş, kavga ve tartışma ortamı yaratmaya başlamıştır. Müvekkile karşı hiçbir saygı göstermemiş, müvekkilin kişiliğine ve saygınlığına karşı ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunmuştur. Bu tür küfür ve hakaretlere toplum içerisinde de sürdürmüştür. Davalının müvekkile hakaret ettiğini birçok kişi duymuştur. Müvekkil ile davalı aynı konut içerisinde iki yabancıdan dahi kötü bir durumda yaşamaktadır ki bu sebeple evlilik birliği müvekkil için çekilmez bir hal almıştır. Müvekkil aynı konut içerisinde daima kendisini tersleyen, hep benim dediğim olacak diyen ve hiçbir ihtiyacına cevap vermeyerek evlilik birliğinin gereklerine riayet etmeyen bir eş ile beraber yaşamaktadır. Aralarında saygı ve sevgi adına hiçbir şey kalmamıştır.

Yüksek mahkeme bu tarz davranışlarda bulunan eş aleyhine verdiği bir emsal kararında “Davacıya sürekli olarak deve gibi boynun var, çocuk mezarı gibi ayakkabı var, karga gibi burnun var, terörist gibi sözlerle, hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir” ( 2. H.D., 04.03.2002, 2184 – 281) hakaret fiilinin olmasının evlilik birliğinin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin olduğuna kanaat getirmiştir.

3. Davalı bu hareketlerini yalnızca müvekkile karşı değil, müvekkilin annesi ,babası ve kardeşlerine karşı da sürdürmüş, onlara karşı tavır takınmıştır, müvekkili toplum içinde rencide etmiş ve küçük düşürmüştür. Pek laf dinlemeyen bir kişiliğe sahip olması sebebiyle sürekli huzursuzluk yaratmış eşine ve ailesini her ortamdan küçük düşürmüştür. Müvekkilin iş yerini arayarak iş yerinde ki arkadaşlarına müvekkil aleyhine ağza gelinmeyecek sözler söylemekten de kaçınmamıştır. Ayrıca her sorunu babası ile paylaşması ve annesinin olaylar karşısında verdiği tepkilerde etkilenmesi neticesinde, müvekkilimin kendisi ve ailesine karşı olmayacak davranışları sürdürmüştür.

4. Müvekkil davalı ile evlenirken eşine büyük bir değer vermiş ve evliliğinin bir ömür boyu mutlu ve huzurlu bir biçimde süreceği inancı ve hayalini beslemiştir. Ancak davalının yapmış olduğu olumsuz hareketler, müvekkilin hakaretlere maruz kalması ve toplum içersin de küçük düşürülmesi, müvekkilin tüm hayatını alt üst etmiştir.

Müvekkil ile davalı arasındaki ortak hayat eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olup tarafların boşanmalarına, çocukların velayetinin baba müvekkilde kalmasına karar verilmesini talep zarureti hâsıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER       : İlgili mevzuat hükümleri

DELİLLER         :Nüfus kayıtları, Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması, Yemin, Tanık beyanları ve her türlü delil.

SONUÇ                            : Açıklanan nedenler, göz önüne alınacak ve oluşacak durumlar ışığında; Müvekkilin evlilik birliğinin devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Tarafların BOŞANMALARINA, Yargılama giderleriyle, Avukatlık ücretinin dahi davalıya yükletilmesine karar verilmesini davacı vekili olarak talep eder, saygılar sunarım. 03/12/2019


TANIKLAR:
1- x x ….                                                                                                     

Davacı Vekili

 

Boşanma Davası Mahkeme Kararı Örneği


TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
AİLE MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2016/… Esas
KARAR NO : 2017/…
HAKİM : …
KATİP : ….
DAVACI : ….

DAVALI : … … İlanen tebligat
DAVA : Boşanma
DAVA TARİHİ : 26/04/201.
KARAR TARİHİ : 14/12/20..
GEREKÇE TARİHİ : 18/12/20..

Mahkememizde görülmekte bulunan Boşanma davasının açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 17/11/1995 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalının başka bir kadınla yaşamaya başladığını ve evliliklerinde zaten bulunan sorunların arttığını, davalının aşçı olduğunu, 2010 yılında …. isimli bir bayan ile tanıştığını ve ilişki yaşamaya başladığını, akabinde davacı ile yaşadığı haneyi terk ettiğini, davalı ile imam nikahlı yaşadığı … ‘nın bir kızlarının olduğunu, davalının müşterek haneyi terk ettikten sonra davacıyı ve müşterek çocuğunu bir kere olsun aramadığını, müvekkilinin maddi ve manevi sorunlar yaşadığını, çevreden aldıkları yardımlar ve davacının ev işlerine gündeliği gitmesi ile hayatlarını idame ettiklerini, kiralarını ödemeyip başka bir eve taşınmak zorunda kaldıklarını, davacının … yılında balkondan düşüp belini kırdığını, belinin hala rahatsız olduğunu ve ağır işlerde çalışamadığını, davalının evi terk etmeden önce müvekkili adına kredi kartları aldığını ve bu borçları davacıya bıraktığını, bu sebeplerde müvekkili aleyhine hakkında bir çok icra takibi başlatıldığını, davalının …. … mesleğini yaptığını, aylık 3.000,00 TL gelirinin bulunduğunu, nerede yaşadığını bilmediklerini, müvekkilinin yaşananlardan dolayı maddi ve manevi çöküntü yaşadığını belirterek; tarafların boşanmalarına, müvekkil için 30.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … … ‘ün tüm aramalara rağmen adresi bulunamadığından ,dava dilekçesi ilanen tebliğ edilmiştir.

Mahkemece … Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, nüfus kayıtları dosya arasına alınmış, Sosyal ve maddi durum araştırması davacı açısından yaptırılmış davacı tanıkları dinlenmiş, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından açılan dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer’ilerine ilişkindir.

Yapılan tahkikat ve toplanan delillerin değerlendirilmesinde; davacı kadın davalıdan kaynaklanan sebeplerle evlilikleri boyunca kötü koşullarda yaşamak zorunda kalmış, çocuğunu yalnız büyütmüş, davalının sorumsuz davranışları nedeni ile icra tehditi ile karşı karşıya kalmıştır. Bunların yanı sıra esas kusur olarak davalı başka bir kadınla birlikte yaşamakta olup, nüfus kayıtlarından da anlaşılacağı üzere … isimli kadından olma … adlı kızını tanımıştır.

Taraflar arasındaki geçimsizliğin davalının düzenli ,sürekli bir işinin olmaması ve yükümlülüklerini yerine getirmemesinin yanı sıra başka bir kadınla karı koca hayatı yaşamasından kaynaklı olduğu sabittir. Dosya kapsamında kadına atfı kabil olan herhangi bir kusur bulunmamaktadır.

Netice itibariyle; taraflar arasındaki evlilik birliği temelinden sarsılmış bu sonuca ulaşılmasına ise davalı kocanın tam kusurlu davranışları sebep olmuştur. Boşanma davası açmakta haklı olan davacı kadının davasının kabulü ile tarafların TMK’nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların sosyo-ekonomik durumları, günümüz ekonomik koşulları ve TMK’nun 4. maddesindeki “Hakkaniyet ilkesi” dikkate alınarak boşanmakla yoksulluğa düşeceği kabul edilen davacı kadın lehine nafakaya, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zarara uğrayan ve eşinin desteğini yitireceği kabul edilen davacı kadın lehine maddi tazminata hükmetmek gerekmiştir.

Davalı …. sürekli olarak başka kadınla yaşaması, doğan çocuğu tanımakta bir beis görmemesi, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaati dikkate alınarak manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.
Davacının davasının KABULÜ ile
Adana ili, … ilçesi, … mah. köyü. Cilt:.., …. olan Ankara …. ile aynı yerde nüfusa kayıtlı …. olan, …. … doğumlu, …. oğlu … … ‘ün TMK.nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA,

3-Dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına,

4-Davacı lehine 30.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, boşanma hükmü kesinleştikten sonra yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,

5-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 310,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,

-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda; tebliğden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasayolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/…

 

Davanın Açılmamış Sayılması Karar Örneği


T.C.
ADANA AİLE MAHKEMESİ

KARAR 

ESAS NO : …
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : ….
DAVALI : ….

DAVA : Boşanma
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ : 18/05/…
İŞLEMDEN KALDIRILMA TARİHİ : …..

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından

Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın H.U.M.K.’nun 409/5 maddesi uyarınca 18/05/2011 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 18,40 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 17,15 TL’nin düşülerek kalan 1,25 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yasa yolları açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 18/05/….


Gerekçeli Kararın İlanen Tebliğ Örneği


İLAN
ADANA … AİLE MAHKEMESİ’NDEN

ESAS NO : 2016/… Esas
KARAR NO : 2017/…

Davacı … … aleyhine mahkememizde açılan Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

HÜKÜM :
Davacının davasının KABULÜ ile,
1-Adana ili, … ilçesi, … mah. köyü. Cilt: …. olan Ankara … doğumlu, … .. kızı … … ile aynı yerde nüfusa kayıtlı …. olan, …. doğumlu, …. oğlu … ‘ün TMK.nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA,
3-Dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına,

4-Davacı lehine 30.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, boşanma hükmü kesinleştikten sonra yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı … … ‘ün tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, 7201 Sayılı Tebligat Yasası uyarınca karar örneğinin TÜRKİYE’de yayınlanan günlük gazetelerden birinde ilan edilerek, ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün sonrasında kararın tebliğ edilmiş sayılması ile ilanen tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde istinaf yoluna başvurabileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 30/01/….

 

 

Vasinin Görevden Alınması Şartları Nelerdir?vasi - vasilik davaları avukatı -adana

  • Vasinin, görevini ağır şekilde savsaklaması, yetkilerini kötüye kullanması ya da güven sarsıcı davranışlarda bulunması veyahut borç ödemede acze düşmesi durumunda, vasi, vesayet makamı tarafından görevden alınır.
  • Vasinin görevini yapmakta yetersiz olması sebebiyle vesayet altındaki kişinin menfaati tehlikeye düşer ise, vesayet makamı kusuru olmasa dahi vasiyi görevden alabilir.
  • Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi ya da her ilgili kişi, vasinin görevden alınmasını isteyebilmektedir.
  • Görevden alınmayı gerektirecek sebebin varlığını başka bir şekilde öğrenmiş bulunan vesayet makamı, vasiyi re’sen görevden almakla yükümlüdür.

 

Vasinin Görevden Alınması İstemi Dava Dilekçe Örneği

 

ADANA … SULH HUKUK MAHKEMESİ‘NE

İSTEMDE BULUNAN

:

Ad – Soyad, T.C. Adres

VEKİLİ

 

:

Av. Salih BİROL – Seyhan/ADANA

KONU

:

Vasi  … … ‘nın vasilik görevden alınması istemimizi içerir dilekçedir.

AÇIKLAMALAR                 : 1-) Müvekkilimiz hakkında, Adana … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/ …/ … tarih ve …/ … E. …/ … K. sayılı kararı ile savurganlık hukuksal nedenine dayalı olarak vesayet (EK 1) altına alınmış ve davalı … …, kendisine vasi olarak atanmıştır.

2-) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 483. maddesinde; vasi, görevini ağır surette savsaklar, yetkilerini kötüye kullanır veya güveni sarsıcı davranışlarda bulunur ya da borç ödemede acze düşerse, vesayet makamı tarafından görevden alınacağı, aynı kanunun 484. maddesinde; ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi veya her ilgilinin, vasinin görevden alınmasını isteyebileceği düzenlenmiştir.

3-) Davalı vasi, …/ …/ …  ve …/ …/ …  tarihli işlemleri ile müvekkilimizin mal varlığında aşırı suretle azalmaya sebep olarak, vasilik yetkilerini kötüye kullanmış ve güven sarsıcı davranışlarda bulunmuştur. Söz konusu tasarruflarda, müvekkilimizin lehine hareket etmediği ortada olup, müvekkilimizin maddi zararına da yol açacak derecede sorumsuzca davranmıştır. Ayrıca bu durumla ilgili olarak dilekçemiz ekinde sunulmuş tanık listesinde (EK 4) isimleri yer alan ilgililer de, mahkemenizce uygun görülmesi halinde, duruma ilişkin izahat verecektir.

4-) Açıkladığımız sebepler ile, vasi … …’nın yaşanan durumlardaki savurganlığı nedeniyle vasilik görevinden alınması için mahkemenize başvurulması zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER      : 4721 S. K. m. 483-488, 6100 S. K.

HUKUKİ DELİLLER        : … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/ …/ … tarih ve …/ … E. …/ … K. sayılı Vesayet dosyası, …/ …/ … tarihli işlem evrakı, …/ …/ … tarihli işlem evrakı, Tanık

SONUÇ VE İSTEM                        : Yukarıda açıkladığımız nedenler ile, vasi … …’nın vasilik görevinden alınmasına karar verilmesini, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. 14.02.2019

İstem Sahibi Vekili

Av. Salih BİROL

 

Vasilik Ücreti Ödenmesi İstemi Dava Dilekçesi Örneği

 

 ADANA ( ) SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ‘NE

İSTEMDE BULUNAN

:

Ad, Soyad, T.C. , Adres

VEKİLİ

:

Av. Salih Birol – Seyhan/ADANA

KONU

:

Vasilik ücreti ödenmesi istemimizi içerir dilekçedir.

AÇIKLAMALAR                 : 1-) Müvekkilimiz … … , sayın mahkemenizin, …/ …/ … tarih ve …/ … E. …/ … K. sayılı kararı ile, küçük … …’nın vasisi olarak atanmıştır. (EK 1)

2-) Müvekkilimiz vasi olarak …/…/… tarihinden bu yana vesayet altındaki küçüğün tüm işlerini yapmada büyük bir özen ve çaba sarfetmektedir. Vesayet altındaki küçüğe ait bulunan …. Bankasının ….. Şubesinde bulunan  …-TL bakiyesi (EK 2) ile …ili …. semtinde .. ada … pafta ….., …, … parsellerinde (EK 3) taşınmazların yönetim ve idaresi için müvekkilimiz elinden geleni yapıyor olmasına karşın kendisine vasi olarak atanmasından bu yana herhangi bir ücret ödenmemiştir. Ayrıca bu durumla ilgili olarak dilekçemiz ekinde sunulmuş tanık listesinde (EK 4) isimleri yer alan ilgililer de, mahkemenizce uygun görülmesi halinde, duruma ilişkin izahat verecektir.

3-) Müvekkilimizin vasilik görevini yerine getirmek için harcadığı olağanüstü gayretin karşılığı olarak, yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığının geliri göz önünde tutulmak suretiyle her hesap dönemi için müvekkilimiz adına vasilik ücretinin takdir edilmesi adına, 2. HD. 24.04.2003 T. 2003/4815 E. 2003/5912 K. (EK 5) gereği mahkemenize başvurulması zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER      : 4721 S. K. m. 397, 457, 6100 S. K.

HUKUKİ DELİLLER        : Adana … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/ …/ … tarih ve …/ … E. …/ … K. sayılı Vesayet dosyası,, …/…/… tarihli hesap ekstresi, …/…/… tarihli tapu kaydı, Tanık, 2. HD. 2003/4815 E. 2003/5912 K. Sayılı kararı

SONUÇ VE İSTEM                 : Yukarıda açıkladığımız nedenler ile, yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığının geliri göz önünde tutulmak suretiyle her hesap dönemi için müvekkilimiz adına vasilik ücretinin takdir edilmesine, karar verilmesini, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. 15.07.2019

İstem Sahibi Vekili

Av. Salih Birol

 

Vasilik Görevinden İstifa Dilekçesi Örneği

Vasilikten Kaçınma Hakkının Kullanılması İstemi Dava Dilekçesi

 

ADANA ( ) SULH HUKUK MAHKEMESİ‘NE

İSTEMDE BULUNAN

:

Ad Soyad, T.C. , Adres

VEKİLİ

 

:

Av. Salih BİROL – Seyhan/ADANA

KONU

:

Vasilikten Kaçınma Hakkının Kullanılması İstemimizi İçeren Dilekçedir.

AÇIKLAMALAR          : 1-) Müvekkilimiz, …. …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/ …/ … tarih ve …/ … E. …/ … K. sayılı kararı ile, vesayet altına alınan … …’ya vasi olarak atanmıştır. İlgili Mahkeme kararı dilekçemiz ekinde (EK 1) sunulmuştur.

2-) Ancak müvekkilimiz, ailesinin …/ …/ … tarihinde geçirdiği trafik kazasında vefat etmiş olması (EK-2) nedeni ile, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/ …/ … tarih ve …/ … E. …/ … K. sayılı kararı ile kardeşi … …’nın vasisi (EK-3) olarak atanmıştır ve vasilik görevi kardeşi üzerinde halen devam etmektedir. Kardeşine vasi atandığına dair … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… E. …/… K. sayılı ilamı (EK-4) ekte olup ayrıca bu durumla ilgili olarak dilekçemiz ekinde sunulmuş tanık listesinde (EK-5) isimleri yer alan ilgililer de, mahkemenizce uygun görülmesi halinde, duruma ilişkin izahat verecektir.

3-) Müvekkilimizin açıklanan sebepler uyarınca halihazırda mevcut bulunan vasiliğinden dolayı vasilikten kaçınması için işbu davayı açma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER      : 4721 S. K. m. 417, 422, 423, 6100 S. K.

HUKUKİ DELİLLER        : Nüfus kayıtları, Adana … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… E. …/ … K. sayılı kararı, …/…/… tarihli trafik kazası tespit tutanağı, … … Sulh hukuk Mahkemesinin …/…/… E., …/…/… K. sayılı ilamı ve Tanık.

SONUÇ VE İSTEM                        : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, müvekkilimizin vasilikten kaçınma hakkının kullanılması isteminin kabulüne karar verilmesini, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. 25.05.2018

İstem Sahibi Vekili

Av. Salih BİROL

 

CORONA VİRÜS VE PERDE ARKASI

Bu yazımızda dünyayı etkisi altına alan corona virüsün perde arkasını anlatmaya çalışacağız. Öncelikle konuya geniş bir perspektiften bakmamız gerekir. Bunun için ise aşağıda açıkladığımız kavramlar hakkında bilgi sahibi olmamız ufkumuzu biraz farklı yöne çevirmemizi sağlayacaktır.  Çünkü bu durum tüm dünyayı aynı anda ilgilendiren ulus devletlerin üstünde ortaya çıkarılan eylemlerden biridir. Devamı da farklı alanlarda ve şekillerde gelecektir.

Çünkü dünyada oyun kuran aklın yapmak istediği budur. Corona virüs bir ulus devlet projesi midir? Corona virüs ile yeni bir dünya düzenine geçiş mi planlanıyor? Dijital dünyanın entegrasyonu hızlandırılmak mı isteniyor? Bu tür soruların cevabını anlayabilmemiz için bilmemiz gereken kavramlar şu şekildedir;

 

  • ENDÜSTRİ 4.0
  • TEKNOLOJİK TEKİLLİK
  • TRANSHÜMANİZM                  〉VİRÜTİK SALGIN
  • BİYOMETRİK ÇİP   

Not: Dünya da virütik bir salgın olması durumunda tüm ülkelerin buna hazırlıksız olduğu 2015 yılında Bill Gates tarafından bir konferansta ifade edilmiş ve bu tür kavramlara ancak virütik bir salgınla gelinebileceği analizi de Abdullah Çiftçi tarafından 2016 yılında yapılmıştı. 

4. SANAYİ DEVRİMİ (ENDÜSTRİ 4.0) 

4. Sanayi Devrimi, birçok çağdaş otomasyon sistemini, veri alışverişlerini ve üretim teknolojilerini içeren kollektif bir terim olarak tanımı yapılmaktadır. Bu devrim,  nesnelerin interneti, internetin hizmetleri ve siber-fiziksel sistemlerden oluşan bir değerler bütünüdür. Dördüncü sanayi devrimi toplumların sosyolojik yapısını da kökünden değiştirecek bir devrimdir. Bu devrimle bütün iş sahaları yeniden tanımlanacak tabiri caiz ise üretim ve maliyet döngüsü yeniden tanımlanacaktır.

Dördüncü sanayi devrimine örnek olarak otonom cihazlar, 3d yazıcılar, robotik cihazlarda yaşanan devrimleri gösterebiliriz. Robotlar hayatımızın neredeyse her alanına girecektir. Bir başka örnekle Suudi Arabistan’ın SOPHİA isimli robota vatandaşlık vermesinin, toplumda sosyolojik hukuksal alanlarda da bir kimlik sorunu doğuracağı kaçınılmaz olacaktır. SOPHİA isimli robotun videosunu buraya tıklayarak izleyebilirsiniz. Neticesinde sanayi alanında da iş gücü azaltılarak daha akıllı üretim yapılacaktır.

4. Sanayi devriminin, hatta daha geniş bir kavram olan Dijital Dünya Çağının laboratuvarını Çin olarak gösterebiliriz. Bu alanda şuan bile Çin’de robotların çalıştığı restoranlar faaliyetlerine devam etmektedir. Videoyu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz. Virüs bulaşması nedeniyle kimse kağıt para kullanmak istemiyor. Dolayısıyla elektronik para kullanımı artmaktadır. İnsanlar kağıt paradan uzaklaşarak dijital dünya düzeninin zemini olacak blockchain sistemine ve kripto paraya alışmaktadır. Kripto para ile elektronik para birbirinden farklıdır. Blockchain hakkında daha detaylı bilgiye buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.                                         

  • TEKNOLOJİK TEKİLLİK / SİNGULARİTY

Singularity veya teknolojik tekillik, gelecek yıllarda yapay zekanın insan zekasının ötesine geçerek, medeniyeti ve insan doğasını radikal bir biçimde değiştireceğine inanılan hipotezsel bir noktadır. Böyle bir zeka, insanlığın tasavvur edebileceğinden daha üstün yeteneği olacağından, insanlığın geleceğini öngörülemez bir hale sokacağı düşünülmektedir.

Teknolojik tekillik hakkında Ray Kurzweil tanımlamasına baktığımızda oldukça ilginç yaklaşımlar görüyoruz. Google mühendislik direktörü ve şimdiye kadarki tahminleri yüksek oranda gerçekleşmiş gelecek bilimcisi Ray Kurzweil “2029 yılının, yapay zekanın Turing testini geçeceği ve insan zekasına ulaşacağı yıl olduğunu düşünüyorum. 2045’i ise, etkileyici zekamızı yarattığımız zeka ile birleştirip bir milyar kat arttıracağımız ‘Tekilliğin’ yılı olarak görüyorum.” şeklinde açıklamayla yapay zekanın geleceğini fütürist bir şekilde değerlendirmiştir.

  • TRANSHÜMANİZM

Djital teknolojilerle insanın ebediyeti yani insanın ölümsüzleştirilmesi olarak görebiliriz. Transhümanizm insanların yaşlanma ve hastalanma gibi arzu edilmeyen veya gereksiz görülen yönlerinin ortadan kaldırılması gayesiyle teknoloji ve bilimden faydalanılması gerektiğini öne sürmektedir. Esasında bunu bir din olarak sunmak istemektedirler.

Transhümanizm bir savunucusu tarafından “insanoğlunun en cüretkar, cesur, yaratıcı ve idealist amaçlarını temsil eden bir hareket “ olarak tanımlanmış. Bu hareketin karşıtı ise hareketi “dünyanın en tehlikeli fikri” olarak tanımlamıştır. Bu akıma göre 2045 yılına kadar bir insan beynini robota aktarmak ve insanı ölümsüz kılmak amaçlamaktadır. Bu kavramlar hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak istiyorsanız RAY KURZWEİL’in “İNSANLIK 2.0” ve “BİR ZİHİN YARATMAK” adlı kitaplarını okuyabilirsiniz.

  • BİYOMETRİK ÇİP

Dünya üzerinde oluşturulan ve medya desteğiyle olduğundan büyük gösterilerek panik havası yaratılan corona virüs salgınlarının, biyometrik çip kullanımını belki de bir süre sonra zorunlu hale getirmenin ön hazırlığı olduğu iddiaları güçlü bir şekilde artmış durumdadır.

20 yıl önce cebimize bir telefon koymak isteseler, bununla kim olduğumuzu, gittiğimiz geldiğimiz yerleri ve pek çok bilgimizi alıp kullanacaklarını söyleseler buna kimse izin vermezdi. Gelişen bir teknolojiden ziyade geliştirilen teknoloji sorunsalı içerisinde teslim mi alınıyoruz? Amaç nedir? İnsanlığın nüfusunu azaltmak mı? Yoksa kontrol etmek mi?

Aslında tam bir kaos gezegeninde yaşıyoruz. Hiçbir şeyden keyif alamaz hale geldik. Bizi “like” lara boğan takipçilerimiz olsa da yine yalnızız. Birbirimize ihtiyacımız da yok artık. El sıkışmaya bile korkuyoruz. Yani kandırıyor ve kandırılıyoruz aslında. Geldiğimiz nokta bilimkurgu fikirlerinden birinin daha gerçeğe dönüştüğünü gösteriyor.

Biyometrik çip uygulaması yaklaşık 2 yıl önce İsveç’te bir şirketin çalışanlarına uygulaması ile gündeme gelmişti. Diğer taraftan Amerika’nın Florida eyaletinde bulunan bir teknoloji şirketi ise deri altına takılacak çip için ABD hükümetine onay için başvuruda bulunmuştu. Önceki yıllarda Avustralya’da da hükümet vatandaşlarına çip takmak istedi ama vatandaşları yanaşmamıştı. Şimdi ise corona virüsün aşısını biyolojik bir çiple insanlara sunsalar durum daha farklı olacaktır. UPGRADE isimli filmi izleyenler için ifade edilenler daha da anlaşılır olacaktır. Hal böyle olunca da corona virüsle insanlara biyometrik çip mi takılmak isteniyor sorusu akla geliyor.

SONUÇ: Yukarıda açıklamaya çalıştığımız kavramlar giderek gün yüzüne çıkmaktadır. Aslında sorun, bu kavramları savunanlar teknolojiyi  geliştiren dünyaya şekil vermek isteyenler mi?  Eğer böyle ise, bu kavramların esas alınmak istendiği dijital dünya düzenine geçişin bir denemesi mi yapılmaktadır? Corona virüs sosyal bir deney mi?  Bunu bilmiyoruz ama içinde bulunduğumuz dünyanın yaşanmaz bir hal aldığı gerçek. Şimdi gelelim The Economist dergisi 2020 kapağına… 

THE  ECONOMİST DERGİSİ 2020 KAPAĞI VE 2020 İLE ANLATILMAK İSTENEN NE OLABİLİR?

the economist 2020 kapağı

The Economist Dergisi Londra merkezli “The Economist Newspaper Ltd.”nin sahibi olduğu haftalık haber, uluslararası ilişkiler ve ekonomi içerikli paylaşımları olan bir dergidir. 1843 yılında kurulmuş olup, kurulduğundan bu yana kesintisiz şekilde yayımlanmaktadır. 2006 yılı itibarıyla yarısı Amerika’da olmak üzere haftada yaklaşık bir milyon satmaktadır.

Aslinda bu derginin perspektifinin oldukça küresel ve liberalist olduğunu söylemek hiç te yanlış olmaz. Bazı stratejistlere göre de bu derginin gerçek sahipleri, küreselciler olarak adlandırılmakta ve dünyada oyun kuran üstün akıl olarak tanımlanmaktadır. Bu dergide yazılara baktığımızda bir göz testi uygulandığı görülmektedir. 2020 yazısında ise  renk körlüğü testi uygulanmıştır.

NEDEN KIRMIZI VE YEŞİL 2020

Bu yazıda renk körlüğü testi yapılmıştır. Bu dergideki 2020 yazısından farklı yorumlar çıkarılmıştır. 2020 ‘nin yarısı kırmızı diğer yarısı ise yeşil renktedir. Bu iki renge baktığımızda karşımıza çıkacak sonuç renk körlerinin yeşil ve kırmızı rengi SARI olarak görmesidir.  Bazı stratejistler tarafından ise 2020 ’nin ilk altı ayının çok kötü geçeceği, diğer altı ayının ise bu felaketlerin sona ereceği şeklinde analizlerde yapılmıştır. Aslında her iki analiz de bizce önemli ve aynı kapıya çıkmaktadır. Gelelim sarı renge. Sarı renk nedir?  Neyi ifade eder? Tarihte ne için kullanılmıştır.

SARI RENK NEYİ İFADE EDER ?

Herkesin de bildiği gibi sarı tıpta “karantina” rengidir. Limanlarda ve gemilerde veba salgını olduğunu göstermek için önceleri düz sarı veya siyah bayraklar kullanılmaktaydı.  Tarihte salgının ilk zamanlarında hastaların evleri sarı renkle işaretlendiği için zaman içerisinde denizcilikte sarı renk veba ve salgın hastalıkların simgesi haline gelmiştir.

KARANTİNA UYGULAMASI VE QUEBEC FLAMASI GEÇMİŞİ

karantina bayrağı

Karantina kelimesinin kökeni Venedik aksanınca 40 günlük periyot anlamına gelen “quarantena” kelimesinden gelmektedir. Bu nedenle düz sarı renkli Karantina (Quebec) bayrağı da geminin veba taşıdığını ve karantinada olduğunu belirtmek için kullanılmıştır.  Sarı renk Yunan kültüründe “üzüntü” anlamına gelmektedir. 

Sonuç olarak 2020 yılı için salgın bir hastalığın dünya genelinde yayılacağı, 2019 aralık ayında basılan THE ECONOMİST dergisinin kapağında şifrelenmişti. Aslında bu dergi geçmişe dönük olarak incelendiğinde dünyaya şekil veren ve oldukça sıradışı bir dergi olduğu görülecektir. Zaten dünya da oyun kuran ve amaca yönelik teknolojiyi geliştiren üstün akıl sahipleri ile bu derginin sahipleri arasında fark yoktur.

Birçok insan iş hayatının boyunduruğu altındaki yaşamından sıyrılıp dünya da oyun kuran aklı merak bile edemiyor. Çünkü çalışmaktan ve ailesiyle ilgilenmekten başka zamanı yok. Peki amaç ne? Para kazanmak. Küreselciler ise paraya ihtiyacı olan bir grup değildir. Zaten dünyadaki paranın asıl sahipleri de bunlardır. Peki o halde küreselcilerin amacı nedir? Kitle yönetimi yani halkı kendi istedikleri şekilde yönetmek midir?

CORONA VİRÜS HAKKINDA 1981 YILINDA YAZILAN ROMAN  NEYİ ANLATMAKTADIR?

Dean Koontz, korku romanlarının en ünlü yazarlarından biridir.  Ancak Dean Koontz’un 1981 yılında yazdığı “Eyes of Darkness” “Karanlığın Gözleri” adlı romanında, falcılığa soyunmuş ve yepyeni bir biyolojik silahtan söz eden bu romanı kaleme almıştır. Kurgusal roman, savaş sırasında biyolojik bir silah olarak kullanmak için yeni bir virüs oluşturan bir Çin askeri laboratuvarının hikayesini anlatıyor. Söz konusu romana göre; “Çinliler silaha Wuhan 400 adını vermiş. Çünkü Çin’in Wuhan şehrinde geliştirilmiş. Dünyada 25 tane olan yüksek teknoloji virüs laboratuvarından biri de Çin’in Wuhan şehrinde bulunmaktadır. “Çok önemli bir silah…” Sonra corona virüs’ün ne olduğu yolunda yüzeysel, bir iki satır karalanmıştır…

Şimdi bir romancı nasıl corona virüs kabusu dünyayı sarmadan 39 yıl önce bunu yazabilir? Koontz’un bu yazdıkları corona virüsün ABD tarafından geliştirilip Çin’in başına bir bela olarak sarıldığı, böylece de Çin’in dünyanın en büyük ve en güçlü ekonomisine sahip olma yolunda ilerlemesinin ABD tarafından engellendiği hatta durdurulduğu savı gündeme oturuyor? Ancak bu sav bizce kabul edilebilir değildir. Çünkü corona virüs olayı ABD’yi de aşan ulus devletlerin üstünde bir olaydır. Ki bu durumdan en çok etkilenecek ülkelerden biri de ABD olacaktır. Corona virüs çıkmadan önce önemli dev şirketlerin ceo’ları neden yeraltına çekildi?(istifa etti ya da ettirildi ve gözlerden kayboldular) ABD’de gelecek günlerde kitlesel tutuklamalar olabilir mi? ABD ve İTALYA  başkanı “Gizli bir düşmanla savaşıyoruz” derken anlatmak istedikleri nedir? Sonuç olarak Koontz’un romanı rastlantı olabilir mi? Yazar boş atıp dolu tutmuş diyerek bu romanı geçiştirmek mümkün müdür?

Netice itibariyle yazar Dean Koontz 1981 yılında yazdığı “Karanlığın Gözleri” isimli romanında  corona virüs salgını ürkütücü bir şekilde tahmin etmiştir.

CORONA VİRÜS NÜFUS AZALTMA PROJESİ MİDİR?

Ertan Özyiğit’ in yapmış olduğu bir araştırmaya göre Amerika’nın Georgia eyaletinde bulunan, 1979 yılında yapılmış, 8 farklı dilde üzerinde 10 madde yazılı rehber taşlarının ilk maddesi “Dünya nüfusunu çevre ile uyumlu olarak daima 500 milyonun altına düşür”  şeklinde olduğu belirtilmiştir. Bu durum bize corona virüs salgını ile insanlığın nüfusunu düşürmeyi mi amaçlıyorlar sorusunu sordurmaktadır. Ancak genele baktığımızda virüs nedeniyle ölüm oranları oldukça azdır. Ölen nüfusta %81 oranında 60 yaş üstüdür. Bu durumda corona virüs bir nüfus azaltma projesi olsaydı ölüm oranları oldukça fazla olurdu. Halbu ki yaşlıların ölüm oranı oldukça fazladır. 0-9 yaş arası çocuklarda ölüm oranı ise şimdiye kadar hiç yok. 

O halde tüm bunlardan hareketle şu soruları sorma gereği hissediyoruz. Bu durum sosyal bir deney midir? Yaşlı nüfus ile alttan gelen yeni neslin bağı mı kesilmek isteniyor? İnsanların dijital topluma entegrasyon sürecini başlatmak istemeleri gibi algılanabilir mi?  Corona virüsün  aşısı bulunabilir mi? Yoksa corona virüsü 5g ile mutasyona uğratmak mümkün müdür? Dijital toplum 1.0 ‘ın testini mi yaşıyoruz? Teknoloji sosyolojiyi değiştirir mi ? ( Abdullah Çiftçi’ye göre değiştirir.)  21. yy. da ulus devletlerin içini boşaltan bir akıl mı var? Ulus devletlerin çözemediğini dünya sağlık örgütü çözerse ulus devletlere olan güven azalacak mıdır? Dünya Sağlık Örgütü BM’nin bir kuruluşudur. Dolayısıyla BM tüm ulus devletleri yöneten bir dünya devleti şekline bürünür mü?

ÇİNDEKİ DİJİTAL KAST SİSTEMİ (İNSANLARIN SINIFLANDIRILDIĞI YEŞİL SARI VE KIRMIZI RENKLİ BARKOD SİSTEMİ TÜM DÜNYA DA UYGULANIR MI? )  Online ayin yapılmaktadır. Peki online kabe ziyareti yapılması mümkün müdür? Dini alanda bu tür hutbe veren imamlar çıkar mı? Bu durum dini olarak mümkün kılınabilir mi?

Tarih boyunca sürekli sorgulayan bir varlık olan insanın aklı okunabilir. Her ne yapılıyorsa yine insanlar tarafından yapılıyor. Bu yazımızda sorgulayıcı bir yaklaşımla derlediğimiz güncel olayları örnekleriyle anlattık. Malesef bizim ülkemizde geleceğe dair analiz yapan bir kaç stratejist haricinde kimse yok. ABD’deki gibi ülkemizde THİNK TANK  kuruluşu da yoktur. Ama insanın aklı ve insan eliyle yapılan her şey okunabilir. Dolayısıyla  sorgulayıcı yaklaşır  ve bilgi kirliliğinden kurtulursak  olaylara daha geniş bir perspektiften bakabiliriz.

Corona virüs mücbir sebep ve işçi – işveren hakları ile ilgili yazımıza buraya tıklayarak  ulaşabilirsiniz.

 

 İTİRAZIN İPTALİ DAVASI NEDİR? NASIL AÇILIR?

İtirazın iptali davası; İcra takibine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak açtığı davadır. Alacaklı genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava etmektedir. Read More