Kasten Yaralama Suçu Savunma Dilekçesi

Kasten Yaralama Savunma Dilekçesi (Meşru Müdafaa)

ADANA … ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE


DOSYA NO                           : 2016/6… Esas

ESAS HAKKINDA SAVUNMA
SUNAN KATILAN/ SANIK  : ….. ……  (T.C.11111111111)

MÜDAFİİ                              : Av. Salih BİROL

KATILAN/SANIK                : C ….. . (T.C.111111111111)

VEKİLİ                                  : Av. … … 

KATILAN                              : Ç. H. 

D.KONUSU : Esas hakkına savunmalarımızın sunulması ve müvekkil sanık …. ‘ın üzerine atılı suçlamalardan ayrı ayrı beraatine karar verilmesi istemidir.

Kasten Yaralama Savunma Dilekçesi 

AÇIKLAMALAR

1-) İddia makamı tarafından 05.04.2022 tarihli duruşmada müvekkil sanık C. D.  hakkında “sanıklar arasında çıkan kavga nedeniyle sanıklar C.D. ve Ç.D. kardeş oldukları, birbirlene karşı yaralama suçundan dolayı haklarında dava açılmış ise de, olayın meşru savunma kapsamında karşılıklı saldırılarıyla orantılı işlendiği anlaşılmakla bu sanıklar hakkında TCK 25 ve CMK’nın 223/2-d maddesi uyarınca beraat karar verilmesi, olay esnasında sanık C.’in müşteki H.C. i darp ettiği anlaşıldığından sanığın TCK’nın 86/2, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması kamu adına talep ve mütalaa olunur” şeklinde mütalaa verilmiştir.


2-) İddia makamının, müvekkil C.’in TCK 25 ve CMK’nın 223/2-d maddesi uyarınca beraati yönünde vermiş olduğu mütalaaya katılıyoruz. Ancak müvekkil C.’in müşteki H.C. ‘i darp ettiği ve TCK’nın 86/2, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması yönünde vermiş olduğu mütalaayı kabul etmiyoruz. Şöyle ki;

MÜVEKKİL SANIK C.’İN MÜŞTEKİ H.C.’E YÖNELİK DOĞRUDAN VE KASITLI OLARAK BİR EYLEMİ BULUNMADIĞINDAN VE SALDIRI ALTINDA KENDİNİ KURTARMAK SURETİYLE OLUŞAN HAREKETİN İSE MEŞRU MÜDAFAA KAPSAMINDA KALDIĞINDAN MÜŞTEKİ H.’A YÖNELİK SUÇLAMADAN DA BERAATİNE KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

3-) Müvekkil Sanık C.’in müşteki H.C.’e yönelik üzerine atılı suçlamayı kabul etmiyoruz. Müvekkilin üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil mevcut değildir. Dosya kapsamında gerek tarafların ifadeleri gerekse tanık beyanlarında müvekkilin kasıtlı olarak müşteki H.C.’e yönelen eylemi olmamıştır. Müşteki H.C.’in 19.07.2016 tarihli ifadesinde “Eniştem, C. bu ne anneme niye bağırıyorsun dedi. Ç., C.’e tokat attı… Eniştem C.’in boynundan tuttu. … Olayı ayırmaya gelenler oldu. Bende gelen şahıslarla birlikte kendilerini ayırırken C. niye beni tutuyorsun diyerek yumruk attı… şeklinde olayı ifade etmiştir.

Müvekkilin doğrudan müşteki H.’a ya da Katılan Sanık Ç.’e yönelik bir eylemi olmamıştır. Müvekkil Katılan Ç.’in ve kayını H.C.’in saldırısına maruz kalmıştır. Müşteki H. kendi ifadesinde de belirttiği gibi saldırı altında bulunan müvekkil C.’i tutmuş ve müvekkil kendisine yönelen saldırıdan kurtulmak için meşru müdafaa kapsamında bir eylemde bulunmuştur. Yine müvekkilin dosya kapsamında verdiği ifadelerde de görüleceği üzere müvekkilin sadece kendisini korumak için hareket ettiği sabittir.

4-) Öte yandan dosya kapsamında tanık olarak dinlenen C.K.’ın ifadesinde de müvekkil sanık C.’in müşteki H.C.’e vurduğuna dair bir beyanı yoktur. Tanık  “Ben C.’in H.’a vurduğunu görmedim” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu bağlamda müvekkil C.’in üzerine atılı suçu işlediğinden bahisle ceza verilmesi yoluna gidilemez.

KATILAN /SANIK Ç. HAKKINDA BERAAT KARARI VERİLMESİ YÖNÜNDEKİ MÜTALAA KABUL EDİLEBİLİR OLMAYIP OLAYIN OLUŞ ŞEKLİ İTİBARİYLE SANIK Ç.’İN KENDİSİNE YA DA BAŞKA BİRİNE YÖNELİK SALDIRI OLMADIĞINDAN MEŞRU MÜDAFAADAN YARARLANAMAZ. KALDI Kİ MÜVEKKİL C.’E DOĞRUDAN VE İLK OLARAK Ç.’İN SALDIRDIĞI DOSYA KAPSAMINDA SABİTTİR.

5-) Müvekkil C.’in annesine yönelik herhangi bir saldırı girişimi olmamıştır. Bu hususta dosya kapsamında herhangi bir delilde yoktur. Katılan sanık Ç.’in annesine yönelik gerçekleşecek saldırıyı defetmek amacıyla olayla orantılı bir şekilde tokat attım şeklinde savunmasına itibar edilmemelidir. Katılan sanık Ç.’in savunmaları suçlamadan kurtulmaya yöneliktir. Olayların oluş şekli itibariyle Ç.’in anlatımları hayatın olağan akışına aykırı olup, farklı zamanlarda verdiği ifadeleriyle de çelişmektedir.

Saldırı altında olan müvekkil C.’dir. Katılan sanık Ç.’e yönelikte müvekkil tarafından herhangi bir saldırı olmadığı için Ç. hakkında meşru müdafaanın uygulanabilirliği yoktur. Katılan sanık Ç. kendi ifadesinde de ilk olarak tokat attığını kabul etmiştir. Devamında gelişen olaylar da müvekkil C.’in anlattığı şekilde gelişmiştir.

6-) Tanık … …’ın ifadesi sanık Ç. ve müşteki H.C.’in beyanları ile de çelişmektedir. Tanık “C., kardeşi olan Ç.’e saldırdı ve Ç.’e vurmaya başladı. Ben orada olmasam daha büyük olaylar olabilirdi, sonra ayırdık” şeklinde ifade vermiştir. Müşteki H.C. ise “Ç. C.’e tokat attı” , Katılan sanık Ç. ise “o anda anneme hakaret ettiğinden dolayı kendisine tokat attım” şeklinde ifadeleri sabit iken tanık ….’in beyanlarının gerçek dışı ve çelişkili olduğu gözetilmeli ve beyanlarına itibar edilmemelidir.

SANIK Ç.’İN İLK OLARAK HAKSIZ HAREKETİN MÜVEKKİL SANIK C.’DEN GELDİĞİ YÖNÜNDE SAVUNMASI TAMAMEN GERÇEK DIŞIDIR. DOSYA KAPSAMINDA SANIK Ç.’İN İKRAR NİTELİĞİNDE BEYANI VE MÜŞTEKİ BEYANLARINDAN DA İLK HAKSIZ SALDIRININ SANIK Ç.’DEN GELDİĞİ SABİTTİR.

7-) Müvekkil sanık C. hakkında TCK. 86/2-e maddesinin uygulama yeri yoktur. Müvekkil sanık C.’in kendisine yönelik saldırı karşısında meşru müdafaa kapsamında kendini kurtarmaya çalıştığı aşikardır. Bu suretle müvekkilin, ne müşteki H.C.’e karşı ne de sanık Ç.’e karşı meydana gelen eylemden cezalandırılması yasal olarak mümkün değildir.

Suçlama ile ilgili olarak sanık müvekkil hakkında ileri sürülen suçlamanın mahiyet ve içeriği incelendiğinde olayın oluşu bakımından müvekkile atfedilecek bir kusurunun olmadığı, Müşteki H. ile sanık Ç.’in müvekkilin ikamet ettiği ve annesi ile beraber oturduğu konutuna gelerek mesken masuniyetini ihlal ettiği kavganın oluşumunda müştekilerin her ikisinin birden sanık müvekkilime yardımlaşarak saldırdığı müvekkilimin boğazını sıkarak onu etkisiz hale getirmek sureti ile birlikte büyük ölçüde kusur ve kabahatlerinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda müvekkilin üzerine atılı suçlamalardan ayrı ayrı beraatine karar verilmelidir.

MÜVEKKİL SANIK C.  UYUŞTURUCU BAĞIMLISI DEGİLDİR.

8 )Müvekkil sanık C. uyuşturucu bağımlısı değildir. Dosya içeriğinde verilmiş bulunan ifadesinde 3 yıldır uyuşturucu kullanmadığını ve kesinlikle satışını yapmadığını ve bununla ilgili Almanya da bir cezasının bulunmadığını ifade etmiştir. Katılan sanık Ç. müvekkil hakkında asılsız iddialarda bulunarak sayın mahkemeyi etkilemeye çalışmaktadır.

Kasten Yaralama Savunma Dilekçesi Meşru Müdafaa


NETİCE-İ TALEP :Yukarıda izah edilen ve re’sen gözetilecek sebepler dahilinde ; Müvekkil sanık C.’ın sanık Ç.’e yönelik doğrudan ilk olarak saldırı mahiyetinde bir eylemi bulunmadığı, olayın oluş şekli ve tanık anlatımları ve sanık Ç.’in ikrar niteliğindeki beyanları da gözetilerek müvekkilin üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığının sabit olması, kaldı ki müvekkilin her iki şahıs tarafından da haksız saldırı altında bulunması ve her iki şahsa yönelik eyleminin de kendini kurtarmaya yönelik olması, müşteki H.C.’e yönelikte doğrudan ve kasıtlı olarak bir eyleminin bulunmadığının sabit olması, kendisine yönelik gelen saldırıdan kurtulmak amacıyla saldırı ile orantılı bir şekilde eylemde bulunması, dosya kapsamında delil durumu da dikkate alındığında müşteki H.’a yönelik kasten yaralama suçunun unsurlarının oluştuğunun şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilemediği, müşteki H.’ın Sanık Ç.’in kayını olması ve her ikisinin de müvekkile saldırması neticesinde müvekkilin kendini korumaya çalıştığının sabit olması ve müvekkilin savunmasına üstünlük tanınması gerektiği, tüm bu hususlar dahilinde ceza verilmesi yoluna gidilmesi halinde ADALET OLGUSUNUN ZEDELENECEK OLMASI, ve diğer tüm deliller ışığında müvekkil sanık C.’ın üzerine atılı suçlamalardan AYRI AYRI BERAATİNE karar verilmesini, mahkemeniz aksi kanaatte ise tüm lehe yasa hükümlerinin uygulanmasını arz ve talep ederiz. 21.04.2022


Katılan-Sanık … Müdafii
Av. Salih BİROL