Karşı Dava ve Cevap Dilekçesi Örneği Boşanma

…. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

( Aile Mahkemesi Sıfatıyla ) 


Dosya No                      : 2019/ … E.

Davalı-Karşı Davacı : EMRE …

Vekilleri                       : Av. Salih BİROL

Davacı-Karşı Davalı: … ….

D. Konusu                  : Karşılık Dava ve Dava Dilekçesine Cevaplar

(Karşı dava ve dava dilekçesine cevap boşanma ) Yukarıda esas numarası yazılı mahkemeniz dosyası ile müvekkil aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmıştır. Açılan davada davacı taraf aylık 750 TL tedbir / yoksulluk nafakası ile evlilik birliği içerisinde birlikte edinildiğini iddia ettiği taşınmazların 1/2′ sinin tapuda adına tescilini talep etmiştir. Açılan dava haksız ve yersiz olup reddi gerekmektedir.

1-Derdestlik İlk İtirazı:
Taraflar arasında aynı gerekçe ile ….. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 2018/…  E. Sayılı dosyası ile açılmış bulunan boşanma davası mevcut olup taraflarca takip edilmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak işbu davanın açıldığı tarih itibariyle bu karar kesinleşmemiştir. Bu nedenle derdestlik itirazında bulunuyoruz. Derdestlik nedeniyle davacı-karşı davalı tarafın davasının öncelikle usulden reddi gerekir.

2-Davacı-karşı davalı taraf dava dilekçesinde boşanma gerekçesi olabilecek somut olay ve olgu ileri sürmeksizin evlilik birliği içerisinde edinildiğini iddia ettiği mal varlığının 1/2′ sinin tapuda kendi adına tescilini talep etmiş olup bu talep niteliği gereği ayrı bir davanın konusunu oluşturur. Anılan taleple ilgili dava boşanma şartına tabidir, boşanma kararı kesinleşmeden açılamaz. Boşanma kararının kesinleşmesi dava şartıdır. Bu nedenle öncelikle davacının evlilik birliği içerisinde edinildiğini iddia ettiği mal varlığının 1/2′ sinin tapuda kendi adına tescili talebi yönünden davanın tefriki ve akabinde de boşanma kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle bu taleple ilgili davanın usulden reddi gerekir.

3-Davacı-karşı davalı taraf dava dilekçesinde boşanma talebi dışında boşanmaya sebebiyet veren olay ve olguları, vakıaları belirtmemiş, somut bir gerekçe ileri sürmemiştir. Dava dilekçesinde bildirilen tanıklar tarafları tanımadığı gibi evlilikle ilgili herhangi bir bilgiye sahip olmayan kişilerdir.

4-Müvekkil ile davacı-karşı davalı 2016 yılında kaçarak evlenmişlerdir. Bu tarihte davacı-karşı davalının henüz reşit olmaması sebebiyle evliliğe izin davası sonucu mahkeme kararı ile evlenebilmişlerdir. Eşlerin bu evliliklerinden müşterek çocukları bulunmamaktadır. Davacı-karşı davalının müvekkil ile kaçarak evlenmesi sebebiyle ailesi davacı-karşı davalıya tavır almış, küsmüş ve konuşmamışlardır. Davacı – karşı davalının ailesinin bu süreçte barışmak istememeleri ağır sözler sarfetmeleri yüzünden davacı – karşı davalı eş bunalıma girmiş ve bileklerini keserek intihar girişiminde dahi bulunmuştur. Halen davacı – karşı davalının bileklerinde bu izler mevcuttur.

Eşler evlendikten sonra ……’ a yerleşmişler ve fiili evlilik süresince de burada oturmuşlardır. Evlilik süresince, 14 ay boyunca davacı-karşı davalı eş ailesinin istememesi sebebiyle ailesiyle görüşmemiş, iletişim kurmamıştır. 2017 yılı Ramazan Bayramı’ ndan önce davacı – karşı davalının ailesi davacı – karşı davalıyı aramış ve görüşmek istediğini, müvekkili eşi olarak kabul etmediklerini, müvekkille görüşmek barışmak istemediklerini, davacı-karşı davalının tek gelebileceğini söylemişlerdir. Bunun üzerine müvekkil davacı-karşı davalı eşi ailesinin yanına göndermiştir. Ailesinin, davacı-karşı davalıya kaçarak evlenmesi nedeniyle kızgın olmaları yüzünden olası bir zararın, kötü davranışın önüne geçmek adına da müvekkilin abisi … …  ile birlikte gitmişlerdir.

Bayramdan sonraki süreçte davacı – karşı davalı tekrar …….’ a müşterek konuta dönmüş ancak müvekkile karşı tutum ve davranışları değişmiş, sürekli kavga çıkarmaya, müvekkile hakaretler etmeye, evdeki tüm eşyalara zarar vermeye başlamış, müvekkilden boşanmak istediğini, müvekkili sevmediğini, ailesinin yanına dönmek istediğini söylemiştir. Davacı – karşı davalının ailesinin yanına gittiği kısa sürede ailesiyle ne koşulduğu, neler yaşandığı konusunda müvekkilin hiç bir bilgisi olmadığı gibi davacı – karşı davalı da bu konuda herhangi bir şey anlatmamış ve sürekli anlatmaktan imtina etmiştir.

Müvekkil davacı – karşı davalı eşi evlilik birliğini devam ettirmeye ikna edemeyeceğini anlayıp sürekli huzursuzluk ve kavga çıkarmasına, hakaretlerine ve aşağılamalarına maruz kalınca evlilik birliğini devam ettirmeye çalışmanın bir faydası olmadığını anlayınca da taraflar …..  Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 2018/… E. Sayılı dosyası ile boşanma davası açmışlardır.

Tarafların birlikte boşanma davası açmalarının üzerinden 1 ay kadar sonra, Aralık 2018′ de davacı – karşı davalı eş evden ayrılmak ve ailesinin yanına gitmek istemiştir. Müvekkil işten dönüp bu konuyu konuşmak istediğinde de davacı – karşı davalı sokak ortasında bağırıp çağırmaya, müvekkile hakaret etmeye ve kendini paralamaya başlamış ve çevredeki insanlar da müvekkilin davacı – karşı davalıya zarar verdiğini düşünerek müvekkili darp etmişler ve bu surette karakolluk olmuşlardır. Polis merkezinde davacı – karşı davalının herhangi bir şiddet veya darp olayına maruz kalmadığı ve şikayetçi de olmadığı anlaşılınca müvekkil serbest bırakılmıştır. Ertesi sabah ise davacı – karşı davalının ailesi gelerek davacı – karşı davalıyı da alarak Adana’ ya dönmüşlerdir. Eşler Aralık 2018′ den bu yana fiilen ayrı yaşamaktadırlar.

Fiili ayrılık sürecinde müvekkilin barışma girişimlerine davacı – karşı davalı eş yanaşmadığı gibi müvekkile ve müvekkilin ailesine de hakaret ve tehdit etmiştir. Hatta davacı – karşı davalı daha da ileri giderek müvekkilin annesine ağza alınmayacak hakaretler sarfedip müvekkilin babasının gerçek babası olmadığını, DNA testi yaptırmasını dahi istemiştir. Müvekkilin barışma girişimleri sonuçsuz kalmıştır. Eşlerin tekrar bir araya gelme ve evlilik birliğini yeniden tesis etme imkanı da kalmamış olup evlilik kağıt üzerinde kalmış durumdadır.

Evlilik süresi boyunca müvekkilin davacı – karşı davalı eşe karşı en küçük kötü davranışı veya sözü dahi olmamıştır. Eşlerin kaçarak evlenmeleri nedeniyle müvekkil ve ailesi davacı – karşı davalı eş konusunda daha hassas davranmışlardır. Bu nedenledir ki davacı – karşı davalı eş müvekkile karşı boşanma nedeni oluşturabilecek, kusur nedeni sayılabilecek bir olay veya davranış isnat edememektedir. Davacı – karşı davalı eş kaçarak evlenmeleri nedeniyle ailesinin baskısına dayanamayarak bu evliliği bitirmiştir.

Gerek dava dilekçesi ve gerekse yukarıdan beri zikredilen olaylar birlikte değerlendirildiğinde evlilik birliğinin sona ermesine sebebiyet veren olaylarda davacı – karşı davalı eş tam kusurludur; müvekkilin ise kusuru bulunmamaktadır. Davacı – karşı davalı eşin müvekkile karşı sarfettiği hakaret içerikli sözleri sebebiyle müvekkilin bir ömür boyu mutlu yuva kurma hayallerini yıkmış, manevi olarak onarılmaz yaralar açmıştır. Bu nedenle müvekkilin manevi tazminat talebi bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle tam kusurlu olan tarafın boşanma isteme ve nafaka talep etme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı – karşı davalı eşin boşanma davası ile nafaka taleplerinin reddi; karşılık boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve müvekkilin manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.

DELİLLER

  1. Nüfus kayıtları
  2. Sosyal ve ekonomik durum araştırmaları
  3. ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/ … E sayılı dosyası
  4. Tanık anlatımları (isim ve adresleri bilahare bildirilecektir)
  5. Sair yasal deliller

Talep :
Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle:
1-Davacı-karşı davalı tarafın haksız ve yersiz boşanma davası ile nafaka taleplerinin reddine,
2-Karşılık boşanma davamızın kabulü ile eşlerin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına,
3-Davacı-karşı davalı eşin müvekkile 20.000,00 TL manevi tazminat ödemesine,
4-Her iki dava yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı – karşı davalı eş üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ederim.


Davalı – Karşılık Davacı Vekili

Av. Salih BİROL

 

Boşanma Mal Paylaşımı Cevap Dilekçesi Örneği -2 

 

… ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

(Aile Mahkemesi Sıfatıyla)

Dosya No : 2019/ E.

Davalı      : 

Vekilleri  : Av. Salih BİROL

Davacı     :

Olaylar :
1-… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… E sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılmış ve bu davada davacı tarafın evlilik birliği içerisinde birlikte edinildiğini iddia ettiği taşınmazların 1/2′ sinin tapuda adına tesciline yönelik talebi resen tefrik edilerek yukarıda numarası yazılı esasa kaydedilmiştir.

2-Davacı taraf hangi malları dava konusu ettiğini ve değerlerini açıkça belirtmemiş ve belirttiği mallara ilişkin olarak yatırılması gerekli harçları yatırmamıştır. Öncelikle davacı tarafa hangi malları dava konusu ettiğinin, dava konusu ettiği mallara ilişkin tapu kayıt bilgilerinin ve talep ettiği dava değerinin açıklattırılması ve harç tamamlattırılması gerekmektedir.

3-Dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla davacı taraf evlilik birliği içerisinde birlikte edinildiğini iddia ettiği ve mülkiyeti tapuda müvekkil adına bulunan Ankara / …….’ da bulunan ev ile …… mahallesindeki taşınmazlara yönelik talepte bulunmuştur.

4-Davacı taraf evlilik birliği içerisinde edinildiğini iddia ettiği taşınmazların 1/2′ sinin tapuda kendi adına tescilini talep etmiştir. Davacının mal rejiminden kaynaklı böyle bir talepte bulunma hakkı yasal olarak bulunmamaktadır. Davacı ancak evlilik birliği içerisinde edinildiğini iddia ettiği dava konusu taşınmazlara yönelik olarak mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı talebinde bulunabilir. Bu haliyle davacının tapu iptali ve tescil isteme hakkı bulunmaması nedeniyle davasının reddi gerekmektedir.

5-Eşler 22.05.20… tarihinde evlenmişlerdir. Evlilik tarihinde ayrı bir mal rejimi anlaşması bulunmadığından evlilik tarihi itibariyle eşler arasındaki mal rejimi yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimidir. Ancak eşler …. 5. Noterliğinin ….. tarih ve …. yevmiye numaralı sözleşmesi ile mal ayrılığı Rejimi sözleşmesi yapmışlardır. Bu tarihten itibaren de eşler arasında geçerli olan mal rejimi Mal ayrılığıdır.

6-Davaya konu edilen taşınmazlardan …. Mah. … Ada 8 Parsel … Kat … numaralı bağımsız bölüm evlilik birliği içerisinde müvekkil tarafından 190.000,00 TL’ ye alınmıştır. Ancak bu taşınmaz, müvekkilin evlenmeden önce edinmiş olduğu ve TMK 220 maddesi kapsamında kişisel malı olan Adana Kozan …… Mah. … Ada … parsel sayılı taşınmazın satılmasıyla alınmıştır. Müvekkil Adana Kozan …. Mah. … Ada … parsel sayılı taşınmazı …. TL’ ye …. isimli birine …. tarihinde satmıştır. Satış bedeli müvekkilin banka hesabına yatırılmış olup buna ilişkin dekont örneği dilekçe ekindedir.

Müvekkil, kişisel malı olan Adana Kozan … Mah. … Ada … parsel sayılı taşınmazın satışından elde ettiği 140.000,00 TL’ nin üzerine …. bank ….. Şubesinden 50.000,00 TL ipotek karşılığı konut kredisi çekmek suretiyle 190.000,00 TL’ ye ……  Mah. ….. Ada … Parsel … Kat …. numaralı bağımsız bölümü satın almıştır. Kredi borçları müvekkil tarafından ödenmekte olup halen … taksit ve …… TL borç bulunmaktadır. Çekilen krediye ilişkin ödeme planı dilekçe ekinde sunulmuştur.

Buna göre söz konusu taşınmaz müvekkilin evlenmeden önce edindiği ve TMK 220 maddesi kapsamında kişisel malı olan taşınmazın satışından elde edilen tutara müvekkil tarafından çekilen ve halen ödenen kredinin eklenmesiyle edinilmiş olması karşısında davacının bir katkısının olmadığı açıktır. Bu haliyle söz konusu bu taşınmaz sebebiyle davacının katılma ve katkı payı alacağı bulunmamaktadır.

7-Davaya konu edilen taşınmazlardan Adana …. Mahallesi … Ada …, 199, ….. …  ….  parseller sayılı taşınmazlar müvekkilin öz … olan ….’ e ait idi. Ancak müvekkilin dayısı ….’ ye yerleşmiş olup söz konusu taşınmazlar da bedelsiz olarak müvekkile hibe (hediye) edilmiştir. Müvekkil bu taşınmazlar için herhangi bir bedel ödememiştir. TMK 220 maddesi gereği herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde edilen mal varlığı değerleri kişisel mal kapsamına girmektedir. Kişisel mallar ile yasal mal rejimi kapsamında paylaşıma tabi tutulamaz.

8-Müvekkil adına kayıtlı bulunan ….. …. plakalı araç dava konusu edilmemiştir. Müvekkil bu aracı ….. tarihinde … … Noterliğinin …. yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile satmıştır. Bu aracın satışından elde edilen tutarın bir kısmı evlilik birliği içerisinde edinilmiş borçların ödenmesinde kullanılmış kalan ….. TL kısmı ise davacıya banka kanalıyla ödenmiştir. Buna ilişkin dekont suretleri ektedir.

İzah etmeye çalıştığımız nedenlerle ve davacının katılma ve katkı payı alacağının bulunmaması karşısında davacının haksız ve yersiz davasının reddi gerekir.

Deliller :

  1. Nüfus kayıtları
  2. …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… E sayılı dosyası
  3. Tapu Kayıtları:
    a-…. Mah. …. Ada .. Parsel … Kat . .. numaralı bağımsız ile Adana ….  Mahallesi ….  Ada …,  … ….  parseller
  4. …. Mah. …..  Ada … Parsel … Kat … numaralı bağımsız bölümün edinilmesi için kullanılan krediye ilişkin banka kayıtları (Ek: 1 Kredi ödeme planı)
  5. Müvekkilin evlilikten önce edindiği Adana Kozan …. Mah. … Ada … parsel sayılı taşınmaza ait tapu kayıtları ile bu taşınmazın satışından elde edilen tutara ilişkin banka kayıtları (Ek 2: dekont sureti)
  6. Müvekkilin davacıya ilk boşanma davası tarihinden (fiili ayrılıktan) itibaren gönderdiği ödemelere ilişkin banka kayıtları (Ek 3: Dekont suretleri)
  7. Eşler arasındaki mal ayrılığı rejimine ilişkin …. … Noterliğinin …. tarih ve ….  yevmiye numaralı Mal Ayrılığı Rejimi sözleşmesi (Ek 4: sözleşme sureti)
  8. Tanık anlatımları
  9. Bilirkişi incelemesi ve sair yasal deliller.

Talep :
Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle davacının haksız ve yersiz davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ederim.

Davalı Vekili

Av. Salih BİROL

 

 

Soyad ve Ad Değişikliği Nasıl Yapılır ?

Soyad ve Ad değiştirilmesi çekişmesiz yargı işlerindendir. Haklı sebepler olması durumunda hakimden istenebilmektedir. Soyad ve ad değişikliği ile ilgili dava dilekçesi örneklerine bu yazımızda değinilmiştir. 

  • Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilan olunur.
  • Ad değişmekle kişisel durum değişmez.
  • Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.

Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Dava Dilekçe Örnekleri

Soyadın Haklı Sebeple Değiştirilmesi Dava Dilekçesi

ADANA … MAHKEMESİ’NE

İSTEMDE BULUNAN

:

……….

VEKİLİ

:

……….

MADDİ İLGİLİ

:

 

KONU

:

……….

AÇIKLAMALAR               :1-) Müvekkilimiz, dilekçe ekinde yer alan nüfus kayıt örneklerinden (EK 1) de anlaşılacağı gibi … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Cilt No, … Hane No ve … Sayfa No’da bekar/evli, kadın/erkek olarak kayıtlı bulunmakta olup, … soyadını taşımaktadır.

2-) Müvekkilimizin halen taşımakta olduğu soyadı, zor telaffuz edilmesinin yanı sıra ve bundan daha da önemli olarak, özellikle günlük konuşma dilinde taşıdığı farklı anlam/anlamlar bakımından, kendisini, üçüncü kişiler nezdinde çoğu zaman komik duruma düşürmekte ve oldukça sıkıntılı anlar yaşamasına neden olmaktadır. Zaman zaman gösterilen tepkinin dozu kaçmakta ve durum, müvekkilimiz açısından oldukça incitici bir hal almaktadır. Bu husus, mahkemenizce uygun görülmesi halinde, mahkemeniz nezdinde dinletilecek tanıkların (EK 2) anlatımları ile yargılama aşamasında açıklığa kavuşturulacaktır.

3-) Tüm bunların yanı sıra, müvekkilimizin ataları, oldukça uzun bir zamandır sakini oldukları yörede … olarak bilinegelmektedirler. Müvekkilimiz de, özellikle iş çevresinde, bu aile adı ile bilinmekte ve tanınmakta olup, yine bu husus, verilmiş olan tanık listesinde (EK 2) bulunan ve  mahkemeniz nezdinde dinletilecek tanık beyanları ile açıklığa kavuşturulacaktır.

4-) Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, kişinin toplum içinde (aile bireyleri arasında ve çevresinde) bilinip tanındığı adını kayden de taşıması ve bu bağlamda nüfus kaydında gerekli değişikliliğin yapılması konusunda dava açabilmesi için haklı neden sayılmaktadır (18.HD 2008/7992 E. 2008/11926 K., 18.HD 2008/11220 E. 2008/12036 K., 18.HD 2008/8907 E. 2008/10134 K.) (EK-3). Bu nedenle müvekkilimizin halen taşımakta olduğu ve … şeklindeki soyadının … olarak değiştirilmesini mahkemenizden istemek zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER      : 4721 S. K. m. 27 ve 5490 S. K. m. 35, 36, 6100 S. K. m. 382-  388, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik m. 64.

HUKUKİ DELİLLER        : Nüfus Kayıtları, Yargıtay İçtihatı Örnekleri, Tanık Anlatımları

SONUÇ VE İSTEM  : Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle, müvekkilimizin halen taşımakta olduğu ve … şeklindeki soyadının … olarak değiştirilmesine karar verilmesini, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz.  ……….

 EKLER:   

  1. Aile nüfus kaydı örneği,
  2. Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi,                 
  3. Yargıtay İçtihatı Örnekleri
  4. Bir adet özel yetkiyi içeren onaylı vekalet örneği.

İstemde Bulunan Vekili

Av. Salih BİROL

Eski Eşin Soyadının Kullanılmasına İzin Verilmesi Dava Dilekçesi

ADANA … MAHKEMESİ’NE

 

DAVACI

:

……….

VEKİLİ

:

……….

DAVALI

:

……….

KONU

:

Boşanılan kocanın soyadını kullanmaya izin verilmesi istemimizi içerir dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR  

:

 

1-) Müvekkilimiz …/…/… tarihinde evlendiği … … ile … … Aile Mahkemesi’nin …/… E. …/… Karar sayılı ilamı ile …/…/… tarihinde boşanmıştır. (EK 1-2) Serbest avukat olan müvekkilimiz mesleğe bu isim ve soy isimle başlamış ve kendini meslekte bu soy isimle tanıtmıştır. (EK 3)

2-) Yıllardır mesleğinde söz konusu soy isimle tanınan müvekkilin boşanma nedeniyle soyadını değiştirmesi hayatının ve mesleğinin alıştığı akışına devamını oldukça güçleştirecek, ticari ve hukuki ilişkilerinde zorluklar meydana getirecektir. Çünkü iş hayatındaki tüm müvekkiller ve iş ilişkisinde bulunduğu firmalar tarafından bu soy isimle tanınmaktadır. Şimdiye kadar imzaladığı tüm sözleşmelerde ve vekaletnamelerde söz konusu soy isim bulunmaktadır. Müvekkilin sözkonusu soy ismi kullanmaya devam etmekte menfaati olduğu gibi boşandığı eşi … …’nin bundan zarar görmesi de sözkonusu değildir. Bu hususta dilekçemiz ekinde sunulmuş tanık listesinde (EK 4) isimleri yer alan ilgililer, mahkemenizce uygun görülmesi halinde, duruma ilişkin izahat verebilecektir.

3-) Yukarıda açıkladığımız sebeplerle müvekkilimizin boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesi için Mahkemenize başvurma zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER                  : 4721 S. K. m. 173; 4787 S. K. m. 4; 6100 S. K. m. 5,6.

HUKUKİ DELİLLER                    :

  • Nüfus kayıt örnekleri.
  •  … … Aile Mahkemesi’nin …/… E. …/… Karar sayılı ilamı
  • …. Barosundan alınmış evraklar.
  • Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi.

SONUÇ VE İSTEM                : Yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkilimizin, boşandığı eşinin … olan soyadını kullanmasına izin verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. ……….

EKLER         :

  1. Nüfus kayıt örnekleri.
  2. … … Aile Mahkemesi’nin …/… E. …/… Karar sayılı ilamı
  3. …. Barosundan alınmış evraklar.
  4. Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi.
  5. Bir adet onaylı vekalet örneği.    

Davacı Vekili

Av. Salih BİROL

Soyadını Kullanma İzninin Kaldırılması Dava Dilekçesi Örneği

ADANA … MAHKEMESİ’NE

 

DAVACI

:

……….

VEKİLİ

:

……….

DAVALI

:

……….

KONU

:

Soyadını Kullanma İzninin Kaldırılması Talebimizdir.

AÇIKLAMALAR  

:

 

1-)  Müvekkilimiz ile davalı  …/…/… tarihinde boşanmıştır. (EK 1-2) Müvekkilimiz toplumda saygı gören ve çok sevilen Türk Halk Müziği sanatçısıdır. Boşandığı eşi ise  yıllardır .… programının sunuculuğunu yapmaktadır.

2-) Boşanmadan sonra davalı taraf mahkemeye müracaat ederek boşandığı kocasının yani müvekkilimizin …. olan soyadını kullanmak istemiş ve bu hususta izin alarak müvekkilimizin soyadını kullanmaya devam etmiştir. (EK 3)

3-) Ancak davalı, yapmış olduğu programla toplum sağlığına zarar vermekte ve yapılan programda reyting alabilmek için her türlü çirkinlik yapılmaktadır. Bu durumda müvekkilimizin şahsi hakları haleldar olmakta ve bu tarz bir TV programında soyadının kullanılmasını istememektedir. Zira kendisi halk tarafından sevgi ve saygı gören ve toplumda itibar sahibi bir sanatçıdır. Bu hususta dilekçemiz ekinde sunulmuş tanık listesinde (EK 4) isimleri yer alan ilgililer, mahkemenizce uygun görülmesi halinde, duruma ilişkin izahat verebilecektir.

4-) Yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkilimizin soyadını kullanma izninin kaldırılması için Mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER                  : 4721 S. K. m. 173; 4787 S. K. m. 4; 6100 S. K. m. 5,6.

HUKUKİ DELİLLER                    :

  • Nüfus kayıt örnekleri.
  • … … Aile Mahkemesi’nin …/… E. …/… Karar sayılı ilamı
  • … … Mahkemesi’nin …/… E. …/… Karar sayılı ilamı
  • Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi.

SONUÇ VE İSTEM                 : Yukarıda arz ve izah olunan ve Mahkemenizce de re’sen nazara alınacak olan nedenlerle, davalının, …… Mahkemesi’nce …./…/…. tarihinde verilmiş ve de …/…./…. tarihinde kesinleşmiş olan ……. soyadını kullanma izninin kaldırılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep olunur. ……….

EKLER:         

  1. Nüfus kayıt örnekleri.
  2. … … Aile Mahkemesi’nin …/… E. …/… Karar sayılı ilamı
  3. … … Mahkemesi’nin …/… E. …/… Karar sayılı ilamı
  4.   Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi.
  5. Bir adet onaylı vekalet örneği.

Davacı Vekili

                                                                                                                  Av. Salih Birol

Soyadının Eklenmesi Dava Dilekçesi Örneği

ADANA … MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE,

 

DAVACI                               :

VEKİLİ                                :

MADDİ İLGİLİ                  : … İli/İlçesi Nüfus Müdürlüğü’ne izafeten, … Nüfus Müdürü

KONU                                  : Tapu kaydına soyadı ekleme talebimizdir.

AÇIKLAMALAR                :

1-) Müvekkilimiz … …., . müteveffa M. A.’nın mirasçısı olarak …. İli, ….. Köyü ….. Parsel no.lu taşınmazlara ilişkin ortaklığın giderilmesi yoluyla taksim amacıyla dava açmış ve bu davalar ….. Hukuk Mahkemesinin ….. E ve …. E sayılı dosyaları üzerinden devam etmektedir. (EK – 1)

2-) Söz konusu …. ve …. Parsellerin tapu kaydında müşterek maliklerden biri de …..’dır. Nüfus kayıtlarına göre soyadı …. olmasına rağmen her nasılsa ….. ve …. Parsellerin tapu kaydına yalnızca ….. olarak yazılmıştır. (EK-2) Bu husus, mahkemenizce uygun görülmesi halinde, aile gerekse çevresinden tanıkların (EK-3) anlatımları ile yargılama aşamasında açıkça ortaya konacaktır.

3-) Nüfus kayıtları ve tapu kayıtları arasındaki bu soyadı farkı nedeniyle ortaklığın giderilmesi davası ilerlememektedir. Doğru olan kayıt, nüfus kayıtlarıdır. Müşterek malikin soyadı nüfus kaydında olduğu gibi …..’dır. Bu nedenle müşterek malik ……’nin ….. İli, ….. Köyü …. ve …. Parsel no.lu taşınmazların tapu kaydına “…..” soyadının eklenmesi için iş bu davayı açma mecburiyetimiz doğmuştur.

HUKUKİ NEDENLER      : 4721 S. K. m. 27, 1027 ;  5490 S. K. m. 35, 36;  6100 S. K.   382

HUKUKİ DELİLLER        :

  • ….. Hukuk Mahkemesinin ….. E. ve …. E. sayılı dosyaları.
  • Nüfus kayıtları örneği
  • Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi,

SONUÇ VE İSTEM                        : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle E…. İli, …. Köyü …. ve … Parsel no.lu taşınmazların tapu kaydındaki müşterek maliklerden …..’ye ait soyadının “…. “ olarak nüfus kayıtları doğrultusunda tapu kaydına eklenmesiyle “…… ……” olarak tesciline karar verilmesini vekaleten talep ederiz. …/…/…

EKLER:       

  1. ….. Hukuk Mahkemesinin ….. E. ve …. E. sayılı dosyaları.
  2. Nüfus kayıtları örneği
  3. Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi,
  4. Bir adet onaylı vekaletname örneği.

  Davacı Vekili

Av. Salih Birol

 

Bekarlık Soyadını Kullanmaya İzin Verilmesi İstemi

 ADANA ….  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

 

DAVACI                                      :

VEKİLİ                                       :

DAVALI                                      :

KONU                                        :Bekarlık Soyadını Kullanmaya İzin Verilmesi     Talebimizdir.

AÇIKLAMALAR                       :

1-)  Müvekkilimiz,  …. …. ile olan evliliğinin …/…/… tarihinde boşanma ile son bulması üzerine, yeniden önceki soyadı olan “……” soyadını almıştır. (EK 1)

2-) Ancak müvekkilimiz, …. …. ile evlenmeden önce dul olduğu için, “…….” soyadı ilk eşinden kalmadır. Oysa müvekkilimin kızlık soyadı olan “……..” soyadını kullanmak istemektedir. (EK 2)

3-) Müvekkilimiz iş hayatında iş ilişkisi içerisinde bulunduğu kişiler tarafından da bekarlık soyadıyla tanınmakta ve müvekkilin söz konusu soy ismi kullanmaya devam etmekte menfaati bulunmaktadır.

4-) Yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkilimizin kızlık soyadı olan “……” soyadını  kullanabilmesi için Mahkemenize başvurmak zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER                  : 4721 S. K. m. 173.

HUKUKİ DELİLLER                    :

1-…..Aile Mahkemesi’nin …/…/… tarihli …./… E. …./… K. sayılı boşanma ilamı,

2- Nüfus kayıtları,

SONUÇ VE İSTEM                                    : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, müvekkilimizin şu an itibariyle kullanmakta olduğu …… soyadının değiştirilerek bekarlık soyadı olan …soyadını kullanmasına izin verilmesini vekaleten talep ederiz.  …/…/…

                                                                                                              EKLER                                            :

  1. …..Aile Mahkemesi’nin …/…/… tarihli …./… E. …./… K. sayılı boşanma ilamı,
  2. Nüfus kayıtları,
  3. Onaylı vekalet örneği

                                                                                                            Davacı Vekili

                                                                                                              Av. Salih Birol

Web sitemizdeki diğer makalelere ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

   

 

Boşanma Dava Dilekçesi Örneği


ADANA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI : … …

VEKİLİ : Av. Salih BİROL

DAVALI : … …

DAVA KONUSU : Taraflar arasındaki ortak hayatı eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılması, pek kötü veya onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi talebinden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :
Müvekkil ile davalı arasındaki evlilik birliği, devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede sarsılmış olmakla, işbu davayı ikame etme zarureti tarafımızda hasıl olmuştur. Şöyle ki;

1. Taraflar, 01/12/2017 tarihinde evlilik yapmışlardır. Bu birlikteliklerinden 10 aylık … … adında çocukları bulunmaktadır.

2. Müvekkil, bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmesine rağmen, evlilik sonrası davalının müvekkile karşı olumsuz kişilikleri ortaya çıkmıştır. Kültür farklılığı, mizaç uyumsuzluğu baş göstermiştir. Davalı asabi ve geçimsiz bir kişiliği vardır. En küçük sorunları bile büyütmüş, kavga ve tartışma ortamı yaratmaya başlamıştır. Müvekkile karşı hiçbir saygı göstermemiş, müvekkilin kişiliğine ve saygınlığına karşı ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunmuştur. Bu tür küfür ve hakaretlere toplum içerisinde de sürdürmüştür. Davalının müvekkile hakaret ettiğini birçok kişi duymuştur. Müvekkil ile davalı aynı konut içerisinde iki yabancıdan dahi kötü bir durumda yaşamaktadır ki bu sebeple evlilik birliği müvekkil için çekilmez bir hal almıştır. Müvekkil aynı konut içerisinde daima kendisini tersleyen, hep benim dediğim olacak diyen ve hiçbir ihtiyacına cevap vermeyerek evlilik birliğinin gereklerine riayet etmeyen bir eş ile beraber yaşamaktadır. Aralarında saygı ve sevgi adına hiçbir şey kalmamıştır.

Yüksek mahkeme bu tarz davranışlarda bulunan eş aleyhine verdiği bir emsal kararında “Davacıya sürekli olarak deve gibi boynun var, çocuk mezarı gibi ayakkabı var, karga gibi burnun var, terörist gibi sözlerle, hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir” ( 2. H.D., 04.03.2002, 2184 – 281) hakaret fiilinin olmasının evlilik birliğinin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin olduğuna kanaat getirmiştir.

3. Davalı bu hareketlerini yalnızca müvekkile karşı değil, müvekkilin annesi ,babası ve kardeşlerine karşı da sürdürmüş, onlara karşı tavır takınmıştır, müvekkili toplum içinde rencide etmiş ve küçük düşürmüştür. Pek laf dinlemeyen bir kişiliğe sahip olması sebebiyle sürekli huzursuzluk yaratmış eşine ve ailesini her ortamdan küçük düşürmüştür. Müvekkilin iş yerini arayarak iş yerinde ki arkadaşlarına müvekkil aleyhine ağza gelinmeyecek sözler söylemekten de kaçınmamıştır. Ayrıca her sorunu babası ile paylaşması ve annesinin olaylar karşısında verdiği tepkilerde etkilenmesi neticesinde, müvekkilimin kendisi ve ailesine karşı olmayacak davranışları sürdürmüştür.

4. Müvekkil davalı ile evlenirken eşine büyük bir değer vermiş ve evliliğinin bir ömür boyu mutlu ve huzurlu bir biçimde süreceği inancı ve hayalini beslemiştir. Ancak davalının yapmış olduğu olumsuz hareketler, müvekkilin hakaretlere maruz kalması ve toplum içersin de küçük düşürülmesi, müvekkilin tüm hayatını alt üst etmiştir.

Müvekkil ile davalı arasındaki ortak hayat eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olup tarafların boşanmalarına, çocukların velayetinin baba müvekkilde kalmasına karar verilmesini talep zarureti hâsıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER       : İlgili mevzuat hükümleri

DELİLLER         :Nüfus kayıtları, Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması, Yemin, Tanık beyanları ve her türlü delil.

SONUÇ                            : Açıklanan nedenler, göz önüne alınacak ve oluşacak durumlar ışığında; Müvekkilin evlilik birliğinin devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Tarafların BOŞANMALARINA, Yargılama giderleriyle, Avukatlık ücretinin dahi davalıya yükletilmesine karar verilmesini davacı vekili olarak talep eder, saygılar sunarım. 03/12/2019


TANIKLAR:
1- x x ….                                                                                                     

Davacı Vekili

 

Boşanma Davası Mahkeme Kararı Örneği


TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
AİLE MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2016/… Esas
KARAR NO : 2017/…
HAKİM : …
KATİP : ….
DAVACI : ….

DAVALI : … … İlanen tebligat
DAVA : Boşanma
DAVA TARİHİ : 26/04/201.
KARAR TARİHİ : 14/12/20..
GEREKÇE TARİHİ : 18/12/20..

Mahkememizde görülmekte bulunan Boşanma davasının açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 17/11/1995 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalının başka bir kadınla yaşamaya başladığını ve evliliklerinde zaten bulunan sorunların arttığını, davalının aşçı olduğunu, 2010 yılında …. isimli bir bayan ile tanıştığını ve ilişki yaşamaya başladığını, akabinde davacı ile yaşadığı haneyi terk ettiğini, davalı ile imam nikahlı yaşadığı … ‘nın bir kızlarının olduğunu, davalının müşterek haneyi terk ettikten sonra davacıyı ve müşterek çocuğunu bir kere olsun aramadığını, müvekkilinin maddi ve manevi sorunlar yaşadığını, çevreden aldıkları yardımlar ve davacının ev işlerine gündeliği gitmesi ile hayatlarını idame ettiklerini, kiralarını ödemeyip başka bir eve taşınmak zorunda kaldıklarını, davacının … yılında balkondan düşüp belini kırdığını, belinin hala rahatsız olduğunu ve ağır işlerde çalışamadığını, davalının evi terk etmeden önce müvekkili adına kredi kartları aldığını ve bu borçları davacıya bıraktığını, bu sebeplerde müvekkili aleyhine hakkında bir çok icra takibi başlatıldığını, davalının …. … mesleğini yaptığını, aylık 3.000,00 TL gelirinin bulunduğunu, nerede yaşadığını bilmediklerini, müvekkilinin yaşananlardan dolayı maddi ve manevi çöküntü yaşadığını belirterek; tarafların boşanmalarına, müvekkil için 30.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … … ‘ün tüm aramalara rağmen adresi bulunamadığından ,dava dilekçesi ilanen tebliğ edilmiştir.

Mahkemece … Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş, nüfus kayıtları dosya arasına alınmış, Sosyal ve maddi durum araştırması davacı açısından yaptırılmış davacı tanıkları dinlenmiş, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından açılan dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer’ilerine ilişkindir.

Yapılan tahkikat ve toplanan delillerin değerlendirilmesinde; davacı kadın davalıdan kaynaklanan sebeplerle evlilikleri boyunca kötü koşullarda yaşamak zorunda kalmış, çocuğunu yalnız büyütmüş, davalının sorumsuz davranışları nedeni ile icra tehditi ile karşı karşıya kalmıştır. Bunların yanı sıra esas kusur olarak davalı başka bir kadınla birlikte yaşamakta olup, nüfus kayıtlarından da anlaşılacağı üzere … isimli kadından olma … adlı kızını tanımıştır.

Taraflar arasındaki geçimsizliğin davalının düzenli ,sürekli bir işinin olmaması ve yükümlülüklerini yerine getirmemesinin yanı sıra başka bir kadınla karı koca hayatı yaşamasından kaynaklı olduğu sabittir. Dosya kapsamında kadına atfı kabil olan herhangi bir kusur bulunmamaktadır.

Netice itibariyle; taraflar arasındaki evlilik birliği temelinden sarsılmış bu sonuca ulaşılmasına ise davalı kocanın tam kusurlu davranışları sebep olmuştur. Boşanma davası açmakta haklı olan davacı kadının davasının kabulü ile tarafların TMK’nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların sosyo-ekonomik durumları, günümüz ekonomik koşulları ve TMK’nun 4. maddesindeki “Hakkaniyet ilkesi” dikkate alınarak boşanmakla yoksulluğa düşeceği kabul edilen davacı kadın lehine nafakaya, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zarara uğrayan ve eşinin desteğini yitireceği kabul edilen davacı kadın lehine maddi tazminata hükmetmek gerekmiştir.

Davalı …. sürekli olarak başka kadınla yaşaması, doğan çocuğu tanımakta bir beis görmemesi, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaati dikkate alınarak manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere.
Davacının davasının KABULÜ ile
Adana ili, … ilçesi, … mah. köyü. Cilt:.., …. olan Ankara …. ile aynı yerde nüfusa kayıtlı …. olan, …. … doğumlu, …. oğlu … … ‘ün TMK.nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA,

3-Dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına,

4-Davacı lehine 30.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, boşanma hükmü kesinleştikten sonra yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,

5-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 310,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,

-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda; tebliğden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasayolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/…

 

Davanın Açılmamış Sayılması Karar Örneği


T.C.
ADANA AİLE MAHKEMESİ

KARAR 

ESAS NO : …
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : ….
DAVALI : ….

DAVA : Boşanma
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ : 18/05/…
İŞLEMDEN KALDIRILMA TARİHİ : …..

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından

Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın H.U.M.K.’nun 409/5 maddesi uyarınca 18/05/2011 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 18,40 TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 17,15 TL’nin düşülerek kalan 1,25 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yasa yolları açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 18/05/….


Gerekçeli Kararın İlanen Tebliğ Örneği


İLAN
ADANA … AİLE MAHKEMESİ’NDEN

ESAS NO : 2016/… Esas
KARAR NO : 2017/…

Davacı … … aleyhine mahkememizde açılan Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

HÜKÜM :
Davacının davasının KABULÜ ile,
1-Adana ili, … ilçesi, … mah. köyü. Cilt: …. olan Ankara … doğumlu, … .. kızı … … ile aynı yerde nüfusa kayıtlı …. olan, …. doğumlu, …. oğlu … ‘ün TMK.nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA,
3-Dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına,

4-Davacı lehine 30.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, boşanma hükmü kesinleştikten sonra yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı … … ‘ün tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, 7201 Sayılı Tebligat Yasası uyarınca karar örneğinin TÜRKİYE’de yayınlanan günlük gazetelerden birinde ilan edilerek, ilan edildiği tarihten itibaren 15 gün sonrasında kararın tebliğ edilmiş sayılması ile ilanen tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde istinaf yoluna başvurabileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 30/01/….

 

Boşanma Davası Nasıl Açılır? (Çekişmeli)

Boşanma davaları, Adana’da faaliyet gösteren avukatlık büromuzun çalışma alanlarının en başında boşanma davaları  gelmektedir.

Çekişmeli boşanma davası; boşanmak isteyen taraflardan birinin boşanma sebep ve gerekçelerini ve  boşanmaya sebep olan olguların delilleriyle birlikte yetkili yerdeki aile mahkemelerine (Aile Mahkemesi yoksa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne) hitaben yazılmış imzalı dilekçeler ile açılır. Boşanma davalarında en önemli aşamalardan olan dilekçeler aşaması toplam dört dilekçeden oluşur.

Bu aşamalar dava dilekçesi ile başlar karşı tarafın cevap dilekçesi ile devam eder. Daha sonra cevap dilekçesine karşı cevap (replik) dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi (düplik) ile sona erer. Akabinde 3 aydan uzun olmamak üzere bir duruşma günü verilir ve dava süreci devam eder.  Boşanma davaları süreci usül hükümleri gereği  sıkı şartlara bağlı olduğundan titizlikle takip edilmesi gerekmektedir.

Bu yüzden boşanma davası açma sürecinin alanında uzman iyi bir boşanma avukatı ile takip edilmelidir. Çünkü boşanma sürecinde olası hak kayıplarının önüne geçmede uzman iyi bir boşanma avukatı size rehber olacak ve haklarınızı koruyacaktır.

Boşanma maliyeti nedir?

Boşanma maliyeti, boşanma davaları ücreti anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma davalarına göre farklılık arzetmektedir. Anlaşmalı boşanma davalarında barolar tarafından tavsiye niteliğinde ücret tarifesi düzenlenmektedir. Adana Barosu’nun 2019 yılı için tavsiye ettiği anlaşmalı boşanma davası ücreti 7.800,00 TL’dir.

Çekişmeli boşanma davalarında ise durum biraz daha farklıdır. Çünkü çekişmeli boşanma davaları anlaşmalı boşanma davalarına göre daha uzun bir süreç almaktadır. Adana Barosu’nun 2019 yılı için tavsiye ettiği çekişmeli boşanma davası ücreti ise 10.200,00 TL’dir. Nişan bozulmasından doğan davalar ( nişan hediyelerinin geri verilmesi, maddi manevi tazminat davaları vs. için tavsiye edilen ücret ise 6.240,00 TL’dir.

Nafaka davaları için Adana Barosu tarafından 2019 yılı için tavsiye edilen ücret ise 6.240,00 TL’dir. Evlat edinmeye izin davası için Adana Barosu tarafından tavsiye edilen ücret 8.400,00 TL’dir. Tenfiz davaları ve Tanıma davaları için tavsiye edilen 2019 yılı ücreti ise 8.400,00 TL’dir.

Boşanma Davasında Duruşmaya Gitmek Zorunlu mudur?

Konuyu anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları olarak ele alıp değerlendirmeliyiz. Eğer açmış olduğunuz dava anlaşmalı boşanma davası ise mutlaka duruşmaya gidilmelidir. Çünkü anlaşılan hususları mahkemede hakim karşısında da kabul etmeniz gerekmektedir.

Hakim anlaşmalı boşanma davalarında tarafları bizzat dinlemektedir. Kendinizi avukat ile temsil ettirseniz bile anlaşmalı boşanma duruşmasına gitmelisiniz. Aksi halde anlaşmalı olarak boşanmak mümkün değildir. Çekişmeli boşanma davalarında ise davacı tarafın duruşmaya mutlaka katılması gerekir. Aksi halde dava düşebilir.  Eğer davacı taraf kendisini bir avukat ile temsil ettiriyorsa duruşmaya gitmek zorunda değildir.

Çekişmeli boşanma davasında davalı tarafın ise duruşmaya katılımı zorunlu değildir. Ancak davalı tarafta boşanma istiyor ise ileride oluşabilecek hak kayıplarının önüne geçmesi açısından duruşmalara katılım sağlamalıdır. Dilekçeler aşamasında delillerini bildirmeli açılan boşanma dava dilekçesine cevap vermelidir.

Eğer cevap dilekçesi vermez ve hiçbir delil ve tanık vs. sunmaz ise ilerleyen süreçte(dilekçeler aşaması bittikten sonra) cevap verme ve delil sunma hakkını kaybeder.  Boşanma davalarında bu tür hak kayıplarının önüne geçilebilmesi için alanında uzman en iyi boşanma avukatı ile boşanma davasının mukayese edilmesi zaruri derecede önemlidir.

Boşanma Sebepleri Neler Olabilir?

Boşanma davalarının en önemli hususlarından biri de boşanma sebepleridir. Açılan çekişmeli boşanma davasında boşanma sebebi zaruri şartlardan biridir. Şayet ortada bir boşanma sebebi yoksa yani boşanma sebebi olmadan çekişmeli boşanma davası açılmışsa açılan bu boşanma davası reddedilecektir. Zira boşanma sebepleri;

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda sayılmıştır. Başlıca boşanma sebepleri aşağıdaki gibidir;

  • Zina
  • Terk
  • Hayata Kast Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış
  • Akıl Hastalığı
  • Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme
  • Evlilik Birliğinin Sarsılması

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedir? Hangi Davranışlar Bu Kapsamda Değerlendirilir?

Evlilik Birliğinin Sarsılması sebebi;

4721 sayılı Türk Medeni Kanunumuzun 166. Maddesinde düzenleme alanı bulmuştur. “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.” (4721 sayılı kanun madde 166).

Şayet davacı tarafın kusuru daha ağır ise, davalı tarafın açılan boşanma davasına itiraz hakkı vardır. Bununla birlikte bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğindeyse ve evlilik birliğinin devamı sürecinde davalı taraf ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadıysa boşanmaya karar verilebilir.

Boşanma sebeplerinden herhangi biri ile açılmış olan boşanma davasının reddine karar verilmesi durumunda ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmişse, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamış ise evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.(4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 166).

Boşanma Davasından Önce Nafaka ve Velayet Davaları Açılabilir mi?

Hukukumuzda boşanma davasından farklı olarak ayrılık davası da açılabilmektedir. Taraflar boşanma davasında önce ya da boşanma davasından sonra veya ayrılık davası ile birlikte nafaka talebinde de bulunabilir. Aynı şekilde velayet davasının açılması da söz konusu olabilmektedir.

Boşanmanın Sonuçları Nelerdir?

Açılan çekişmeli boşanma davasında boşanma sebepleri ispatlanırsa hakim boşanma veya ayrılığa karar verir. Eğer açılan boşanma davası yalnız ayrılığa ilişkinse, hakim boşanmaya karar veremez. Açılan dava boşanmaya ilişkin ise, ancak ortak hayatın yeniden kurulma olasılığı bulunması durumunda  ayrılığa karar verilebilir (4721 sayılı kanun madde 170).

Boşanmada Kadının Kişisel Durumu Ne Olur?

Boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korumaktadır; ancak, kadın evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Kadın evlenmeden önce dul idiyse mahkeme hakiminden bekarlık soyadını taşımasına izin verilmesini de isteyebilir.

Boşanan kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanır ise, boşanan kadının istemi üzerine hakim, kadına kocasının soyadını taşımasına izin verir. Boşanan koca da, koşulların değişmesi durumunda bu iznin kaldırılmasını isteyebilir. (4721 sayılı kanun madde 173)

Boşanma Davasında Nafaka

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsü olan kişinin kusuru aranmaz (4721 sayılı kanun madde 175). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun  “Geçici önlemler” başlıklı 169. Maddesi: “BOŞANMA VEYA AYRILIK DAVASI AÇILINCA HÂKİM, DAVANIN DEVAMI SÜRESİNCE GEREKLİ OLAN, ÖZELLİKLE EŞLERİN BARINMASINA, GEÇİMİNE, EŞLERİN MALLARININ YÖNETİMİNE VE ÇOCUKLARIN BAKIM VE KORUNMASINA İLİŞKİN GEÇİCİ ÖNLEMLERİ RE’SEN ALIR.” hükmünü içermektedir. 

Bu hükme göre hâkimin, bu konuda bir talebin varlığını aramaksızın, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine ilişkin geçici önlemleri re’sen alması gerekir. Bu geçici önlemlerden birisi de tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın (re’sen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren karar kesinleşene kadar hüküm altına alınır.

Boşanma Davası Sonucunda Maddi Manevi Tazminat

Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenmiş olan  kusursuz ya da daha az kusurlu eş, kusurlu olan diğer eşten uygun bir maddi tazminat isteyebilir. (4721 sayılı kanun madde 174). Aynı zamanda boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan eş, kusurlu olan diğer eşten manevi tazminat olarak uygun miktarda bir miktar para ödenmesini de isteyebilir (4721 sayılı kanun madde 174).

Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminatın belirlenmesinde önemli ölçüt tarafların kusur durumudur. Kusurlu olan eş diğer eşe karşı tazminat yükümlülüğü altına girmektedir.

Boşanma Davası İçin Verilen Vekaletname Aslı Fotoğrafsız İse Ne Olur?

Boşanma davalarında fotoğrafsız olarak verilen dava vekaletnamesinde ilişkin yargıtay kararı şu şekildedir;

Boşanma davasında sunulan vekaletname asılın fotoğrafını taşımıyorsa genel vekaletname niteliğindedir. Genel vekaletname ile boşanma davası açılıp yargılama işlemi yapılabilir. Ancak diğer tarafın bu vekaletnameye itiraz etmesi halinde, boşanma davaları için verilecek vekaletnameye, vekalet verenin fotoğrafının yapıştırılması zorunludur. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/20854 Esas 2011/2459 Karar sayılı kararı)