TAZMİNAT İSTEMİ – KAHVEHANE RUHSATI VERİLMEMESİ İŞLEMİNİN İPTALİ – İPTAL EDİLEN İŞLEM NEDENİYLE UĞRANILAN ZARAR – RESEN ARAŞTIRMA İLKESİ – DAVACININ GERÇEK ZARARININ TESPİTİ SURETİYLE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ
Tazminat İstemi – Kahvehane Ruhsatı Verilmemesi İşleminin İptali – İptal Edilen İşlem Nedeniyle Uğranılan Zarar – Resen Araştırma İlkesi – Davacının Gerçek Zararının Tespiti Suretiyle Karar Verilmesi Gereği
DANIŞTAY 10. Daire Esas Yıl/No: 1994/2455 Karar Yıl/No: 1995/4327 Karar tarihi: 11.10.1995
ÖZET: Resen araştırma ilkesi gereğince davacının gerçek zararının tespiti suretiyle karar verilmesi gerekir.
(2709 S. K. m. 125)
Dava: Davacıya kahvehane ruhsatı verilmemesi işleminin idari yargıca iptal edilmesi üzerine 1986 tarihinden 1990 yılı Mayıs ayına kadar uğradığı zarara karşılık olmak üzere 30.000.000 liranın yasal faiziyle birlikte idareden tahsili istemiyle açılan davayı reddeden Erzurum İdare Mahkemesinin 22.9.1993 tarih ve 1993/596 sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Dava, davalı idarece davacıya kahvehane ruhsatı verilmemesine ilişkin işlemin idari yargı yerince iptali üzerine, iptal edilen işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 30.000.000 lira zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Erzurum İdare Mahkemesi davacının tazminini istediği zararın ihtimali nitelik taşıması, somut belgelerle kanıtlanamaması nedeniyle idarenin tazminat ile yükümlü tutulmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı anılan kararın temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Hukuk devleti ilkesi uyarınca faaliyetlerini hukuka uygun biçimde yürütmek zorunda olan idarenin, hukuka aykırı eylem yapması, işlem tesis etmesi kural olarak hizmet kusuru oluşturur. Hukuka aykırı işlem veya eylemleriyle bir hakkın ihlaline neden olan idarenin hizmeti kusurlu işlettiğinin kabulüyle ortaya çıkan hak ihlalini gidermesi, doğan zararı tazmin etmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya ruhsat verilmemesine ilişkin işlemin Erzurum İdare Mahkemesince hukuka aykırı bulunarak iptal edildiği anlaşılmaktadır. Hukuka aykırılığı yargı yerince saptanan idari işlem nedeniyle olayda idarenin hizmeti kusurlu işlettiği açık bulunmakta olup; bu işlem nedeniyle davacının zarara uğradığının saptanması halinde belirlenen zararın tazmini gerekir.
Zarar ise, mal varlığından eksilme veya mal varlığında çoğalma olanağından yoksunluktur.
Temyizen incelenen kararda da ifade edildiği üzere, tazmini gereken zararın varlığının kabulü için mal varlığından eksilmenin veya çoğalma olanağından yoksunluğun, ihtimali olmayıp, gerçekleşmesi kuvvetli muhtemel olması gerekir. Ancak açmak istediği kahvehaneyi, idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle açamayan davacının çalışma hayatının aksadığı açık olup; zarar konusunda bir araştırma yapılmadan, davacının gerçek zararının kanıtlanmadığı, uğranıldığı öne sürülen zararın gerçekleşmesi kesin olmayan kazanca dayandığı, ihtimali olduğu da kabul edilemez.
Davacı, Kahvehane olarak çalıştırmak istediği işyerini davalı Valiliğin hukuka aykırı olduğu belirlenen işlemi nedeniyle 1986-1990 döneminde çalıştıramadığını, 30.000.000 TL. gelir kaybına uğradığını öne sürmektedir. Davacının davalı Valilik işlemi nedeniyle gelir kaybına uğradığı iddiası karşısında, davacının kahvehane olarak işletmek istediği yeri ruhsat alamadığı dönemde başka bir şekilde çalıştırıp, çalıştırmadığı başka bir iş yapma olanağı olup olmadığı, yargı kararından sonra söz konusu yerin ne şekilde çalıştırıldığı hususlarının araştırılması, davacının olayda gelir kaybına uğrayıp, uğramadığının, uğramışsa ne miktarda gelir kaybı meydana geldiğinin belirlenmesi zorunlu bulunmaktadır.
Bu durumda, resen araştırma ilkesi gereğince davacının gerçek zararının tespiti suretiyle karar verilmesi gerekirken, davacının zararını belgelendiremediği, ihmali nitelik taşıyan istemin kabulünün mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Sonuç: Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulüyle, Erzurum İdare Mahkemesinin 22.9.1993 tarih ve 1993/596 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.