İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır ve süresi nedir?- Ceza

USUL YÖNÜNDEN

İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır. (5271 S. K. m. 273)

Hükmü veren mahkemece reddedilmeyen istinaf dilekçesi veya beyana ilişkin tutanağın bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevabını verebilir. (5271 S. K. m. 277)

ESAS YÖNÜNDEN

İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re’sen incelenir. (5271 S. K. m. 272)

Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir. (5271 S. K. m. 272)

Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine, üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere, karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. (5271 S. K. m. 272)

Sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların dilekçe veya beyanında, başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmaz. (5271 S. K. m. 273)

Sanık, yokluğunda aleyhine verilen hükümlere karşı eski hâle getirme isteminde bulunabilir. Eski hâle getirme süresi içinde de istinaf süresi işler. Sanığın eski hâle getirme isteminde bulunduğu hâllerde, ayrıca istinaf isteminde bulunması gerekir. Bu hâlde istinaf istemi ile ilişkili işler, eski hâle getirme istemi hakkında karar verilinceye kadar ertelenir. (5271 S. K. m. 274)

Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller. (5271 S. K. m. 275)

İstinaf yoluna yalnız sanık lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.(5271 S. K. m. 283)

 

İstinaf Başvurusuna Cevap Dilekçesi – Ceza

 

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

Sunulmak Üzere

ADANA …  CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE,

 

CEVAP VEREN MAĞDUR/MÜŞTEKİ  :

VEKİLİ                                                   :

İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN SANIK :

MÜDAFİİ                                                    :

TALEBİN KONUSU                                  : (…)Ceza Mahkemesi’ nin … Tarih, … Esas, … Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yolu başvurusuna cevaplarımızdan ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ                                       : …/…/…

KARARIN ÖZETİ                                     : Sanık … hakkında, kasten öldürme suçuna ilişkin olarak ……. Ceza Mahkemesi’nde …/…/… tarihinde dava açılmış ve mahkemenin …/… E. …/… K. sayılı kararıyla sanık hakkında … yıl … ay hapis cezasına …/…/.. tarihinde hükmedilmiştir.

İSTİNAFA BAŞVURUYA CEVAPLAR;

A) USUL YÖNÜNDEN : 

Sanık istinaf başvurusunda “Tanık listemizde de ismiyle adresi yer almakta olan tanık … …’nın …/…/… tarihli duruşmada ifadesine başvurulmasına karar verilmesine rağmen sonraki duruşmalarda tanığın ifadesine başvurulmadığı” şeklinde ifadelerde bulunmuştur. Ancak ilk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere; tanık Ahmet’ in olay ve duruşma tarihinde yurt dışında olduğu, bu suretle de duruşmaya katılmadığı pasaportta yer alan giriş çıkış tarihleri (EK-1) ile sabittir.

Esaslı işlemlerin yapıldığı …/…/… tarihli duruşma tutanağının bir, iki ve 3. sayfalarının zabıt katibi tarafından imzalanmaması mahallinde düzeltilebilir ve mahkeme kararının güvenilirliğini zedeleyecek nitelikte bir eksiklik olmadığından bu anlamda da istinaf başvurusunun reddine karar verilmelidir.

B) ESAS YÖNÜNDEN :

Müvekkilimizin babasının sanığa elindeki bıçakla saldırdığı iddiası, birinci derece mahkemesi nezdinde de araştırılmış ve incelenen olay yeri kamera kayıtlarında (EK-2) sanığın maktule bıçak doğrultarak koştuğu sabittir. Sanığın Sayın Mahkemeye sunduğu istinaf dilekçesinde yer alan haksız tahrik hükümleri talebi hukuki dayanaktan yoksundur. Bu anlamda istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmektedir.

Müvekkilimizin babasının sanık tarafından ağır bir şekilde ve öldürme kastı ile yaraladıktan saatler sonra, sanık tarafından hastaneye götürülmesi durumunun daha az cezaya hükmedilmesi açısından ise, eylemin yaşamsal bütünlüğe karşı suçlardan olması dolayısıyla kanunen mümkün değildir. Bu anlamda birinci derece mahkemesi kararı hukuka uygundur.

HUKUKİ NEDENLER: 5271 S. K. m. 219, 280 – 5237 S. K. m. 29.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda belirttiğimiz sebep ve gerekçelerle re’sen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak;

  • Mahalli mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunması nedeniyle sanığın istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddine karar verilmesini,
  • Kötü niyetle istinafa başvuran karşı tarafın giderlere ve cezaya mahkum edilmesine karar verilmesini, arz ve talep ederiz.

EKLER:

  • Tanık …’ın ülkede olmadığına dair pasaport kayıtları
  • Kamera kayıtları

İSTİNAF YOLUNA BAŞVURANA CEVAP VEREN

   MAĞDUR/MÜŞTEKİ VEKİLİ

Av. Salih BİROL

 

İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır – Hukuk Davaları

 

***ÖNEMLİ UYARI: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 03.03.2017 T. 2015/2 E. 2017/1 K. sayılı içtihadına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller gibi ibarelerin bulunması halinde tarafların yemin deliline başvurmuş sayılamayacakları ve bu kapsamda hakimin ispat yükü kendisine düşen tarafa yemin teklifinde bulunma hakkını hatırlatamayacağına karar verilmiş olup, dilekçe örneğini hazırlarken bu hususu dikkate almanızı hatırlatmak isteriz.

İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. (6100 S. K. m. 341)

İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır. (6100 S. K. m. 342)

İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde, 346.  maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır. (6100 S. K. m. 344)

İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesini kararı veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verebilir. (6100 S. K. m. 347)

İstinaf yoluna başvurma, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. (6100 S. K. m. 350)

İstinaf başvurusunun kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa, bölge adliye mahkemesince, 329 uncu madde hükümleri uygulanır. (6100 S. K. m. 351)

 

İstinaf Başvurusuna Cevap Dilekçesi – Hukuk

 

ADANA …… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE

Sunulmak Üzere

ADANA ….. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’ NE;

CEVAP VEREN DAVALI :

VEKİLİ                             :

İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN DAVACI:

VEKİLİ                             :

TALEBİN KONUSU        :(…)Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Tarih, … Esas, … Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yolu başvurusuna cevaplarımızdan ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ        : …/…/…

KARARIN ÖZETİ :(…)Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davalının başka biriyle resmi nikah yapmış olması davacıların iç huzurunu bozacak, onların kişilik haklarını ihlal edecek nitelikte bir olgu değildir. Şu durumda davacılar yönünden manevi tazminat isteminin tümden reddine ilişkin karar.

CEVAPLAR :

Davacı ile müvekkilimiz resmi nikah olmaksızın 10 yıl süre ile birliktelik yaşamış ve bu nikahsız birleşmeden iki ortak çocukları dünyaya gelmiştir. Davacı dava tarihi itibariyle 35 yaşında olup; birliktelik tarihi itibariyle de 25 yaşında ve reşittir. TMK 124 ve devamı maddelerinde resmi evlilik tanımlanmış olup, reşit olan davacının nikahsız birlikteliğe razı olduğunun kabulü gerekir.

Birlikteliğin 10 yıl kadar devam ettiği ve iki çocuklarının da dünyaya geldiği düşünüldüğünde, davacının uzun süre bu haksızlığa razı olup ve hatta taraf olduğu anlaşılmaktadır.

Birinci derece mahkemesi olan (…)Asliye Hukuk Mahkemesinin; “Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan eksilmedir. Hukukun yasakladığı birlikteliğe razı olan ve taraf olan davacının manevi zararının olduğundan söz edilemez.” ve “Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK.’nın 24. maddesi ile BK’nun 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çerçevelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.” şeklindeki hükümlerden de anlaşıldığı üzere davacının tazminat isteminin reddi hukuka uygundur.

Müvekkilimizin başka biriyle resmi nikah yapmış olmasının davacı küçüklerin iç huzurunu bozacak, onların kişilik haklarını ihlal edecek nitelikte bir olgu değildir. Şu durumda yerel mahkemece, çocuklar yönünden manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi de hukuka uygundur.

Olay nedeni ile davacıların tazminat istemlerinin reddi son derece isabetlidir. Davacıların bu anlamda itirazı haksız ve yersizdir.

İSTEM SONUCU     :Yukarıda belirttiğimiz sebep ve gerekçelerle re’sen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak;

  • Mahalli mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunması nedeniyle istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddine karar verilmesine,
  • Vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine,
  • Kötüniyetle istinafa başvuran karşı tarafın 329. madde gereğince giderlere ve cezaya mahkum edilmesine karar verilmesini, arz ve talep ederiz.

İSTİNAF YOLUNA BAŞVURANA CEVAP VEREN

DAVALI/DAVALILAR VEKİLİ

Av. Salih BİROL

 

İstinaf Başvurusu Nasıl Yapılır – İdare

USUL YÖNÜNDEN;

Dilekçelerde;

  1. Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
  2. Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
  3. Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
  4. Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
  5. Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir (2577 S. K. m. 3)

Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. (2577 S. K. m. 26)

Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur. (2577 S. K. m. 3)

İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.(2577 S. K. m. 45)

İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilir.(2577 S. K. m. 45)

Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.(2577 S. K. m. 45)

Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında  yeniden  bir  karar  verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.(2577 S. K. m. 45)

Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.(2577 S. K. m. 45)

Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.(2577 S. K. m. 45)

İstinaf başvurusuna konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim, aynı davanın istinaf yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde bulunamaz.(2577 S. K. m. 45)

İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz.(2577 S. K. m. 45)

ESAS YÖNÜNDEN;

Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. (2577 S. K. m. 27)

Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar yeterince açık değilse, yahut birbirine aykırı hüküm fıkralarını taşıyorsa, taraflardan her biri kararın açıklanmasını veya aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2577 S. K. m. 29)

Danıştay ve bölge idare mahkemesince görev ve yetki uyuşmazlıkları ile ilgili olarak verilen kararlar kesindir. (2577 S. K. m. 43)

Temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz. Ancak, bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava dairesi, kurulu veya istinaf başvurusunu incelemeye yetkili bölge idare mahkemesince karar verilebilir. (2577 S. K. m. 52)

Temyiz ve istinaf incelemesi sırasında yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar kesindir.(2577 S. K. m. 52).

Kararın bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurur.(2577 S. K. m. 52).

 

İstinaf Başvurusuna Cevap Dilekçesi – İdare 

 

ADANA …… BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’ NA

Sunulmak Üzere

ADANA … İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’ NA

 

CEVAP VEREN DAVALI                         :                                                                        

İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN DAVACI/DAVACILAR:        

VEKİLİ                                                         :

TALEBİN KONUSU                                   :Davacı…’nın …İdare Mahkemesi’nin …/…/…. Gün ve …/… E.  …/… K.   sayılı kararına karşı istinaf kanun yolu başvurusuna cevaplarımızdan ibarettir.

İSTİNAF DİLEKÇESİ TEBLİĞ TARİHİ  : …/…/…

KARARIN ÖZETİ                                       :Davacı… müsteşar yardımcılığı yapmakta iken, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne müşavir olarak atanmasına ilişkin işlemin iptalini talep etmiş …İdare Mahkemesi’nin …/…/…. Gün ve …/… E.  …/… K.   sayılı kararı ile davacının talebi reddedilmiştir.

CEVAPLAR VE AÇIKLAMALAR           :       

1- Davacı … müsteşar yardımcılığı yapmakta iken, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne müşavir olarak atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemiş … İdare Mahkemesi’nce red kararı verilmiştir.

2- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/G maddesinde; memurun brüt aylığından 1/30 ile 1/8 arasında kesinti yapılmasını gerektiren eylem ve durumlar aynı Kanunun 125/B maddesinde ise eylemin ağırlık derecesine göre memurun bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasını gerektiren eylem ve durumlar sayılmış, Kanunun <Uygulama> başlıklı 132. maddesinin 4. fıkrasında, kendilerine disiplin cezası olarak aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilenlerin, valilik, büyükelçilik, müsteşarlık, müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük, genel müdür yardımcılığı ve daire başkanlığı görevlerine atanamayacakları öngörülmüştür. Böylece, Kanun ile aylıktan kesme ve/veya kademe ilerlemesini durdurma cezası alanların atanamayacakları görevler sayılmıştır.

3- Davacı …. Müsteşar yardımcılığı yaptığı dönem ile ilgili olarak yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen …/…/… tarih ve … sayılı soruşturma raporu (EK-1) uyarınca, davacıya uyarma ve kınama cezası verilerek ayrıca, kuruma iş yapan bir müteahhide cep telefonu ve hattı aldırdığı, kuruma bağış yapılan bu telefon ve hattı kendi ihtiyaçları için kullandığı gerekçesiyle 1/15 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir.

4- 657 sayılı Kanun’un yukarıda açıklanan 132. maddesinde; aylıktan kesme ve/veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların atanamayacakları görevler arasında müsteşar yardımcılığı görevi sayıldığına göre, müsteşar yardımcılığı görevi için aranan koşullardan birini yitirdiği açıktır. Davacının almış olduğu disiplin cezalarına konu eylemleri 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca davacının müsteşar yardımcılığı görevinden alınmasını gerektirir nitelikte eylemler olduğundan İdare mahkemesinin …/…/…. Gün ve …/… E. …/… K.   sayılı kararının kaldırılarak esas hakkında hukuka uygun bir karar verilmesi istemi yersiz olup istinaf talebinin reddi gerekmektedir.

DAYANILAN DELİLLER                         :

  • …/…/… tarih ve … sayılı soruşturma raporu

İSTEM SONUCU  :Yukarıda belirttiğimiz sebep ve gerekçelerle re’sen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak;

  • İdare mahkemesinin …/…/…. Gün ve …/… E. …/… K.   sayılı kararın usul ve yasaya uygun bulunması nedeniyle istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddine karar verilmesine,
  • Vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine, arz ve talep ederiz.

İSTİNAF YOLUNA BAŞVURANA CEVAP VEREN

DAVALI/DAVALILAR VEKİLİ

Av. Salih BİROL

EKLER:

  • …/…/… tarih ve … sayılı soruşturma raporu

 

Temyiz ( Yargıtay ) Kanun Yoluna Başvuru Nasıl Yapılır? – İdare 

USUL YÖNÜNDEN;

Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren; merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. (2577 S. K. m. 48)

Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştay’ ın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir. (2577 S. K. m. 48)

Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir. (2577 S. K. m. 4)

Temyiz istemleri Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeler ile yapılır.(2577 S. K. m. 48)

Temyiz dilekçelerinin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmesi gereklidir, düzenlenmemiş ise eksikliklerin on beş gün içinde tamamlatılması hususu, kararı veren Danıştay veya bölge idare mahkemesince ilgiliye tebliğ olunur. Bu sürede eksiklikler tamamlanmazsa temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına Danıştay veya bölge idare mahkemesince karar verilir. (2577 S. K. m. 48)

ESAS YÖNÜNDEN;

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarıyla bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında vermiş oldukları kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa bile Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:

  1. Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
  2. Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
  3. Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
  4. Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
  5. Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
  6. İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
  7. Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
  8. Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
  9. Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
  10. Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
  11. 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
  12. 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
  13. 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
  14. Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar. (2577 S. K. m. 46)

Temyiz dilekçeleri, ilgisine göre kararı veren bölge idare mahkemesine, Danıştaya veya 4 üncü maddede belirtilen mercilere verilir ve kararı veren bölge idare mahkemesi veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebilir. Cevap veren, kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabilir. Bu takdirde bu dilekçeler temyiz dilekçesi yerine geçer. (2577 S. K. m. 48)

Kararı veren Danıştay veya bölge idare mahkemesi, cevap dilekçesi verildikten veya cevap süresi geçtikten sonra dosyayı dizi listesine bağlı olarak, Danıştaya veya kurula gönderir. (2577 S. K. m. 48)

Yürütmenin durdurulması isteği bulunan temyiz dilekçeleri, karşı tarafa tebliğ edilmeden dosya ile birlikte, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmek üzere kararı veren bölge idare mahkemesince Danıştay Başkanlığına, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda, görevli dairece konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderilir. Danıştayda görevli daire veya kurul tarafından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verildikten sonra tebligat bu daire veya kurulca yapılarak dosya tekemmül ettirilir. (2577 S. K. m. 48)

Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. (2577 S. K. m. 27)

Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. (2577 S. K. m. 28)

Görevsizlik sebebiyle gönderilen dosyalarda Danıştay, davayı görevi içinde görmezse dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir. (2577 S. K. m. 43)

Temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz. Ancak, bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava dairesi, kurulu veya istinaf başvurusunu incelemeye yetkili bölge idare mahkemesince karar verilebilir. (2577 S. K. m. 52)

Temyiz ve istinaf incelemesi sırasında yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar kesindir.(2577 S. K. m. 52).

Kararın bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurur.(2577 S. K. m. 52).

İstinaf Başvurusuna Cevap Veren ve Katılma Yoluyla Temyize Başvuru Dilekçesi  – İdare

 

… DANIŞTAY BAŞKANLIĞI’ NA

Sunulmak Üzere

…… BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’ NA

 

CEVAP VEREN ve KATILMA YOLUYLA TEMYİZ BAŞVURUSUNDA BULUNAN DAVALI                                                 :

VEKİLİ                                                  :          

ASIL TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURAN DAVACI:

VEKİLİ                                                  :

TALEBİN KONUSU                            : (…) İdare Mahkemesi’nin …/…/…. Gün ve …/… E.  …/… K. sayılı kararının (…) Bölge İdare Mahkemesi tarafından incelenmesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararına karşı temyiz kanun yolu başvurusuna cevaplarımız ve katılma yolu ile temyiz kanun yoluna başvurma talebimizden ibarettir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ

ÖZETİ                                                 : Davacı… müsteşar yardımcılığı yapmakta iken, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne müşavir olarak atanmasına ilişkin işlemin iptalini talep etmiş …İdare Mahkemesi’nin …/…/…. Gün ve …/… E.  …/… K.   sayılı kararı ile davacının işlemin iptali talebi kabul edilmiş ancak manevi tazminat talebi reddedilmiştir.

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARININ

ÖZETİ                                                         : Başvurunun esastan reddi      

KARARIN TEBLİĞ TARİHİ                     : …/…/…

TEMYİZ DİLEKÇESİ TEBLİĞ TARİHİ : …/…/…

CEVAPLAR  VE AÇIKLAMALAR          :

1- Davacı … müsteşar yardımcılığı yapmakta iken, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’ne müşavir olarak atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemiş ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. … İdare Mahkemesi’nce davacının ilgili müsteşar yardımcılığı görevine iade edilmesine manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

2- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/G maddesinde; memurun brüt aylığından 1/30 ile 1/8 arasında kesinti yapılmasını gerektiren eylem ve durumlar aynı Kanunun 125/B maddesinde ise eylemin ağırlık derecesine göre memurun bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasını gerektiren eylem ve durumlar sayılmış, Kanunun <Uygulama> başlıklı 132. maddesinin 4. fıkrasında, kendilerine disiplin cezası olarak aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilenlerin, valilik, büyükelçilik, müsteşarlık, müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük, genel müdür yardımcılığı ve daire başkanlığı görevlerine atanamayacakları öngörülmüştür. Böylece, Kanun ile aylıktan kesme ve/veya kademe ilerlemesini durdurma cezası alanların atanamayacakları görevler sayılmıştır.

3- Davacı …. Müsteşar yardımcılığı yaptığı dönem ile ilgili olarak yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen …/…/… tarih ve … sayılı soruşturma raporu uyarınca, davacıya uyarma ve kınama cezası verilerek ayrıca, kuruma iş yapan bir müteahhide cep telefonu ve hattı aldırdığı, kuruma bağış yapılan bu telefon ve hattı kendi ihtiyaçları için kullandığı gerekçesiyle 1/15 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir.

4- 657 sayılı Kanun’un yukarıda açıklanan 132. maddesinde; aylıktan kesme ve/veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların atanamayacakları görevler arasında müsteşar yardımcılığı görevi sayıldığına göre, müsteşar yardımcılığı görevi için aranan koşullardan birini yitirdiği açıktır. Davacının almış olduğu disiplin cezalarına konu eylemleri 657 sayılı Kanun’un 76. maddesi uyarınca davacının müsteşar yardımcılığı görevinden alınmasını gerektirir nitelikte eylemler olduğundan söz konusu kanun maddeleri gözetilmeksizin verilen İdare mahkemesinin …/…/…. Gün ve …/… E. …/… K.   sayılı kararının kaldırılarak esas hakkında hukuka uygun bir karar verilmesi gerekirken istinaf başvurunun esastan reddi hukuka aykırıdır.

DAYANILAN DELİLLER :

  • …/…/… tarih ve … sayılı soruşturma raporu

İSTEM SONUCU     :Yukarıda belirttiğimiz sebep ve gerekçelerle re’sen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak;

  • (…) Bölge İdare Mahkemesi’ nin … Tarih, … Esas, … Karar sayılı kararına karşı davacının temyiz kanun yolu başvurusuna katılma talebimizin kabulüne,
  • (…) Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen red kararının usul ve yasaya aykırı hususlarının belirttiğim sebep ve gerekçelerle müvekkilimiz lehine ortadan kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.

TEMYİZ YOLUNA BAŞVURANA CEVAP VEREN

KATILMA YOLUYLA TEMYİZ YOLUNA BAŞVURAN

DAVALI VEKİLİ

Av. Salih BİROL