Nafaka, Velayet, Tazminat
Medeni kanunumuz aileyi birbirinden farklı şekilde üç anlamda düzenlemiştir.
Dar anlamda aile eşlerden yani karı ve kocadan oluşan birliği ifade etmektedir. Bu durumu evlilik birliği şeklinde isimlendirmekteyiz.
Geniş anlamda aile ana baba ve çocuklardan oluşan topluluğu ifade etmektedir. Bu duruma da velayet ailesi diyebiliriz.
En geniş anlamda aile ise bir ev başkanı yönetiminde aynı çatı altında aile halinde yaşayan kişilerden meydana gelmiş olan insan topluluğudur. Bu kişiler kan ve kayın (sıhri ) hısımlardan oluşabileceği gibi hizmetçi, mürebbiye, bahçivan vb. çalışan kişilerden de olabilmektedir. Bu kapsamdaki aileyi medeni kanun madde 367 ve devamındaki ev düzeni başlığı dahilinde düzenlemiştir.
Aile Mahkemeleri il merkezleri ile nüfusu 100 bini aşan ilçelerde kurulmuş olan asliye mahkemeleri düzeyindeki mahkemelerdir. Kanun koyucu aile bireyi olan kişilerin arasındaki ilişkileri ve bu kişiler arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların içeriğini de dikkate alarak 09.01.2003 tarih ve 4787 sayılı kanun ile “aile mahkemesi” adı ile yeni bir mahkeme kurmuştur.
Adana boşanma avukatı Salih Birol’a ulaşarak sorularınızı sorabilir ve hukuki destek alabilirsiniz. Ayrıca bu adresimizden bizleri takip edebilirsiniz
Aile Mahkemesi medeni kanun’un aile hukuku kitabının birinci ve ikinci kısımlarındaki evlilik, boşanma, velayet, nafaka, tazminat davaları ile hısımlık hukukundan doğan dava ve işlere bakar. Vesayet hukukundan doğan dava ve işler aile mahkemelerinin görev alanı dışındadır. Vesayet hukukundan doğan dava ve işleri ise Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanındadır.
Nişanlanma ileride evlenmek isteyen iki ayrı cinsten iki kişinin bu isteklerini karşılıklı olarak açıklamaları durumudur. Nitekim medeni kanun madde 118’de “nişanlanma evlenme vaadiyle olur” diyerek bu durumu belirtmiştir.
Nişanlanan kişilere düşen ilk ve önemli yüküm evlenme hazırlıklarına başlama ve bir süre sonra birbirleriyle evlenmektir. Kanun, evlenmekten kaçınan nişanlı kişiye karşı diğer nişanlının dava açarak hakimden onu evlenmeye zorlayan bir karar almasına imkan vermemektedir. Evlenmeden kaçınma halinde öngörülen cayma tazminatı ya da ceza şartı dava edilememektedir.
Nişanlıların birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü bulunmaktadır.
Nişanlılık evlenme dışında bir sebeple sona ermesi durumunda nişanlı kişilerin birbirlerine ya da ana babasının veyahut onlar gibi davrananların diğer diğer nişanlı kişiye vermiş olduğu alışılmışın dışında olan hediyeler verenler tarafından geri istenebilmektedir. Bir fotoğraf ya da mektubun nişanlıda kalması durumu diğer nişanlı kişinin kişilik haklarını zedeliyor ise geri verilmesi görüşü doktrinde hakimdir. Hediyeler aynen ya da mislen geri verilemiyor ise sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulur.
Nişanlanmadan dolayı tazminat davası açma sadece nişanın “haklı bir sebep olmaksızın ya da bir tarafın kusuru yüzünden bozulmuş olması” durumunda mümkün kılınmıştır. Nişanlanma yüzünden zarara uğramış olan kişi maddi ve manevi tazminat davalarını açabilmektedir.
Nişandan dolayı maddi tazminat davası ile tazmin edilecek zarar, kusursuz tarafın nişanlanmamış olsa idi hiç uğramamış olacağı zararlardır. Bu duruma menfi zarar denilir. Bu kapsama örnek olarak evlenme amacıyla yaptığı harcamalar, nişan giderleri, ( ev eşyası satın alma, gelinlik diktirme, davetiye bastırmak) girmektedir.
Nişanlanma dolayısıyla maddi tazminat isteme hakkına kusursuz nişanlı, ana ve babası, ana baba gibi davranan diğer kişiler sahiptir. Maddi tazminat isteme hakkı sağlararasında hukuki bir işlem ile başkasına devredilebilir. Ölüm durumunda ise mirasçılara geçmektedir.
Nişanın bozulması ile kişilik hakları saldırıya uğrayan nişanlı, kusurlu olan diğer nişanlıdan manevi tazminat olarak uygun miktar para ödenmesini isteyebilmektedir.
Nişanın bozulmasında nişanlılardan biri diğeri ile kendisi de kusurlu bulunuyorsa manevi tazminat isteyemez. Bu durumda BK. m. 52 hükmü uygulanmaz. Manevi tazminat davası sadece nişanlılar arasında açılır.
Nişanlılığın sona ermesinden kaynaklı dava hakları sona ermeyi izleyen tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımına tabi olmaktadır.
boşanma, velayet, nafaka, tazminat hukuku
Boşanma eşler sağ iken onlar arasındaki evlilik ilişkisine son vermek demektir. Tarafların boşanabilme sebepleri medeni kanunumuzda 161-166 maddeleri arasında tahdidi (sınırlı) olarak sayılmış ve bu sebepler dışında başka sebeplerle boşanmak mümkün olmamaktadır.
boşanma, velayet, nafaka, tazminat hukuku